Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12081 E. 2024/4950 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin dava konusu araziye net gelir metoduna göre değer biçmesinde ve uyguladığı kapitalizasyon faizi oranı ile objektif değer artışı oranında bir isabetsizlik görülmediği, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/258 Esas, 2023/260 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/601 Esas, 2021/102 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Çanakkale ili, Gelibolu ilçesi, Kavak Hürriyet Mahallesi 258 ada 72 sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin yapılan kıymet takdirinde belirlenen bedelin güncel rayiç değerlerin altında olduğunu, işbu davadan önce, aynı taşınmazla ilgili olarak sadece 446,35 m²sinin kamulaştırılması amacıyla BOTAŞ tarafından Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/335 Esas sayılı dosyası ile açılan kamulaştırma davasında taşınmazın 446,35 m²sinin idare lehine tesciline ve kamulaştırma bedelinin 13.939,51 TL olduğuna karar verildiğini; ancak söz konusu kararda tespit olunan m² birim değerinin ve kamulaştırma bedelinin gerçek değerinden düşük hesaplanmış olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurulduğunu ve istinaf incelemesinin devam ettiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranını yüksek uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, üretim masraflarıyla ilgili değerlendirmenin doğru olmadığını, lehlerine vekâlet ücreti takdiri gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, arazi olsa bile sulu arazi olduğunu, münavebenin, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranın ve üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazın m² birim değerinin çok düşük tespit edildiğini, aynı mahkemenin aynı taşınmazla ilgili daha önceki kararıyla da çelişki oluşturduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi oranı ile objektif değer artışı oranının uygun olduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. İstinaf incelemesine konu eldeki dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmış ve Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; "iptal kararları geriye yürümez" hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; "Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; "Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır." genel hukuki prensibi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten dört ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerinde olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.