Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12082 E. 2024/5168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında uzlaşma yoluna başvurulup başvurulmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi gereğince, 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için dava açmadan önce uzlaşma yoluna başvurulmasının dava şartı olduğu ve davacıların bu şartı yerine getirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1235 Esas, 2023/1638 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/8 Esas, 2021/278 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle...Mahallesi 2618 ada 205 ve 206 parsel sayılı taşınmazların imar planında kısmen imar yolu, kısmen konut alanında bırakıldığını, konut alanında bırakılan kısmında müvekkillerinin bağımsız bölüm maliki oldukları, binanın bulunduğunu ancak yol olarak bırakılan kısma davalı ... tarafından fiilen kaldırım yapılarak kamulaştırma bedeli ödenmeksizin el konulduğunu belirterek belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava ön şartının yerine getirilmediğini, davacıların uzlaşma müracaatı yapmadan doğrudan açmış oldukları davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1930 yılına ait tarihli pervititch haritası, 1982 yılına ait hava fotoğrafı, cephe hattını gösterir halihazır harita 1973 ve 1975 yılı inşaat istikamet rölevesi, kot- kesit, imar durum belgelerine göre Belediyenin husumet ehliyetinin olmadığını, hükme esas alınan hatalı ve eksikliklerle dolu bilirkişi raporuna göre belirlenen bedelin kabul edilemez olduğunu, 1930 yılı pervititch haritasından,1970 yılı hava fotoğrafından, 1978 yılı belgeden yolun 1983 yılından önce de var olduğu açıkça anlaşıldığından kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun’un 21 inci maddesiyle değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile "09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında” fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin açılacak davalarda dava açılmadan önce uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak düzenlendiği, dava konusu taşınmazlara da 1983 yılından önce fiilen el atıldığı, dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler arasında uzlaşma başvurusuna rastlanılmadığı, geri çevirme kararı ile de uzlaşma başvuru belgelerinin istenilmiş olmasına rağmen davacı tarafça davalı idareye yapılmış bir uzlaşma başvurusunun bildirilmediği anlaşıldığından davanın uzlaşma dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza fiili el atma tarihinin ispat edilemediğini, aynı mahiyetteki dosyalarda işin esasına girildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ve geçici 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun’un 21 inci maddesiyle değişik 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin 1 nci fıkrası ile "09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında” fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin açılacak davalarda dava açılmadan önce uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak düzenlendiği, dosyada bulunan belgelere göre dava konusu taşınmazlara 1983 yılından önce fiilen el atıldığı ve davacılar vekilince davalı idareye uzlaşma başvurusunda bulunduğuna dair bir belge de sunulmadığı anlaşıldığından davanın uzlaşma dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.