"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/171 Esas, 2021/1510 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Yargıtay(Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin kat maliki olarak bulundukları dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi, Mustafa Abdul Cemil Kırımoğlu Sokak No:5'te kain 6734 ada 8 (Eski 5291 ada 9 parsel) parsel sayılı taşınmazda bulunan binada 8 adet dairenin mevcut olduğunu, bu dairelerden fiilen zemin kattakilerin 80-90 m² civarında balkonsuz, 1. ve 2. kattakilerin balkonlu ve 110-115 m² civarında olduğunu, teras katta şu anda iki daire var ise de projeye göre tek dairenin mevcut olduğunu, daha sonra tadilat projesi ile alan aynı kalmakla birlikte iki eşit daire oluşturulduğunu, bu teras kattaki dairelerin m²lerinin 29,50 m² olduğunu, bu dairelerin büyüklükleri, değerleri, konumları, güneşten yararlanma oranları vb. birbirlerinden farklı olduğunu, ayrıca satın alma ve devir bedellerinin de birbirinden farklılık gösterdiğini, ancak tapuda her biri 3/24 arsa payına sahipmiş gibi gösterilerek tescil edildiğini, müvekkillerinin maliki oldukları bağımsız bölümlerin arsa paylarının yanlış hesaplandığını ve tapuya da bu şekilde tescil edildiğini, bu nedenle binadaki arsa paylarının yeniden düzenlenmesine ve buna göre malikler adına tapu iptal ve tesciline karar verilmesini dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın yapıldığı ve kat irtifakı/mülkiyetine geçildiği tarih itibarıyla bağımsız bölümlerin genişliği, konumları ile tüm nitelikleri dikkate alınarak arsa paylarının belirlenmiş olduğunu, düzeltilmesi gereken bir durum olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.02.2016 tarihli ve 2013/978 Esas, 2016/195 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; somut olayda mahkemece dava konusu taşınmazda kat irtifakı ya da kat mülkiyetinin kurulduğu tarih belirlenmemiştir. Dava konusu ana taşınmazda tüm bağımsız bölümlere aynı arsa payının (3/24) verilmiş olması nedeniyle arsa paylarının verildiği dönemdeki gerçek değerleri ile orantılı olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu açıkca saptanmamış, ayrıca bağımsız bölümlerin binada bulundukları yerleri ve yüzölçümleri açıkça belirtilmesine karşın her bir bağımsız bölümün kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmiştir. Ayrıca bu değerlendirme kat irtifakı tesisi tarihi esas alınarak yapılmamıştır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması, arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kat irtifakının 1967 yılında kurulup bu zamana kadar itiraz edilmediğini, tüm giderlerin mevcut arsa paylarına göre ödendiğini, bilirkişi raporunun orantısızlığı tespit etmediğini, yeterli incelemeye dayanmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 55 yıldır mevcut arsa paylarına itiraz olmadığını, kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; dosya da mevcut bilirkişi raporunda bağımsız bölümlerin kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu açıkca saptanmamış, ayrıca bağımsız bölümlerin binada bulundukları yerleri ve yüzölçümleri açıkça belirtilmesine karşın her bir bağımsız bölümün kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmiştir. Davacıların malik oldukları bağımsız bölüme ait arsa payının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle doğru orantılı verilmediğini somut olarak ispat edemedikleri ve uzunca müddet mevcut arsa payına itiraz etmedikleri görülmüştür.
3.Somut olayda, alınan uzman bilirkişi raporunda değerlendirmenin kat irtifakı tesisi tarihine göre yapıldığına ilişkin hiçbir somut veri bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazda 1967 yılında kat irtifakının kurulduğu, 1967 tarihinde bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı gibi dava konusu taşınmazda 1967 yılında kat irtifakı kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkça saptanmadığına göre, herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Davalılar ... ve ...'tan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.