Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12088 E. 2024/2685 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortak alanda bulunan yüzme havuzunda davalının yaptığı değişikliğin eski hale getirilmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu havuzun, tarafların ortak kullanım alanı değil devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu ve bu nedenle davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/312 Esas, 2020/285 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda yargılama sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Şile ilçesi, ... köyü, Kocakoru ve Çınarlık Mevkii 8/1 pafta 1947 parsel üzerinde davacı ve davalıya ait 2 adet villanın bulunduğunu, bu villaların ortak kullanım alanında bulunan yüzme havuzunun derinliğinin davalı tarafça davacıya sorulmadan değiştirildiğini, davalı tarafça yapılan değişikliğin eski hale getirilmesi için ihtarname çekildiğini; ancak davalının dikkate almadığını, cevap verme gereği bile duymadığını, davalı tarafın ortak alanda bulunan havuza haksız el atarak havuz üzerinde tadilat yaptığını, bu tadilatın davacının rızası hilafında yapıldığını, yapılan tadilatların dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, yapılan bu tadilatların yüzme aktivitesini etkilediğini beyan ederek yüzme havuzu üzerinde yapılan tadilatın eski hale getirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu havuzdan davacının tüm ailesi ile birlikte yıllarca yararlanmasına karşın hiçbir masrafa doğru dürüst katılmadığını ve herkesten fazla yararlanmak için çaba gösterdiğini, havuz ile yürüme alanının birbirinden ayrılıp dereye doğru kaydığı tespit edildiğini, davacının hiçbir masrafa katılmadığını, dere kenarına beton set çekildiğinde davacıya ulaşılamadığını, tüm masrafların davalı tarafça yapıldığını, havuzun kaymasını engellemek için üzerindeki ağırlığın belirli ölçülerle hafifletildiğini, betonarmesinin kesimi yapıldığını, eski kaplamalar traverterden oluştuğundan ayrıca ağırlık oluşturduğundan bunu hafifletmek ve kaymayı önlemek için daha hafif ve kaymaz seramik yapıldığını, havuzun dört bir taraftan taşması için taşırma kanalları açıldığını ve taşlarının değiştirildiğini, havuzun beton içindeki taban borularında çatlaklar olduğu tespit edildiği ve bu çatlakların su kaybına neden olduğu görüldüğünden taban seramiklerinin kırıldığı ve boruların yenilendiğini, bu yenilenme nedeniyle tabanda kullanılan malzemelerden kaynaklanan bir miktar yükselme olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2015/47 Esas, 2016/118 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, hükmün gerekçe kısmında dava konusu eski hale getirilmesi istenen havuzun ortak alanda olduğunun belirtildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerde olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece söz konusu çelişkinin giderilip açıklığa kavuşturularak dava konusu havuzun devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerde bulunduğunun anlaşılması halinde davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gözetilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemence Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve karar numarası yazılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yerin tarafların ortak kullanım alanı olduğunu, 20 yıla aşkın zamandır zilyedi bulunduklarını ve davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhe yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683 ile aynı Kanun'un 722 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.