Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12120 E. 2024/5639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma yoluyla davacıya ait taşınmazın bir kısmını yol olarak kullanması nedeniyle açılan tazminat davasında, belirlenen bedelin miktarı ve davalı idarenin kamulaştırma işlemlerini başlatmış olmasının dava hakkına etkisinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesinde ve emsal karşılaştırma yöntemiyle bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı idarenin kamulaştırma işlemlerini başlatmış olmasının davacının kamulaştırmasız el atma davası açmasına engel teşkil etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1150 Esas, 2023/1365 Karar

DAVA TARİHİ: 09.09.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Antalya 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/191 Esas, 2022/22 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ...ahallesi, 519 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırılmadığı hâlde, fiilen bir kısımının yol olarak kullanıldığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atma tazminatının ödenmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tamamının, idarenin 24.12.2014 tarihli ve 2014/319 sayılı Kamu Yararı Kararına istinaden kamulaştırılmasına karar verildiğini; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) belirtilen gerekli idari işlemlerin yapıldığını; ancak tapu kaydında TEDAŞ Genel Müdürlüğü lehine işlenen 2942 sayılı Kanun'un 31/b maddesi şerhi nedeniyle kamulaştırma işlemlerinin tamamlanamadığını; halihazırda kamulaştırma işlemleri devam eden taşınmaza ilişkin olarak ''El Atma Nedeniyle Tazminat'' davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını; taşınmazın tarla vasfında olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemesi kaydıyla taşınmazın değerinin belirlenmesinde ''Net Gelir Yöntemine'' göre hesap yapılması gerektiğini; İdarenin ''Kıymet Takdir Raporunda'' belirlenen bedelin, günün şartları- hakkaniyete uygun olduğunu; davanın reddi ile yargılama giderleri vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, tespit edilen m² birim bedelinin rayiçlerinden düşük olduğunu, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda mukayese tablosu hazırlanırken söz konusu kriterlerin karşılaştırılması ve oranları hususunda hataya düşüldüğünü, emlak vergisine esas metrekare birim bedellerinin gözetilmediğini ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığını; ancak taşınmazda TEDAŞ lehine olan şerh nedeniyle kamulaştırmanın tamamlanmadığını, davacı tarafın dava açmasında hukuki yararının bulunmadığını, taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlanmadığını, emsal alınan taşınmazın hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu...ahallesi, 519 parsel sayılı taşınmaza yol yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın davalı tarafından fiilen el atıldığı, hükme esas raporda taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava tarihi itibari ile tespit edilen metrekare birim bedelinin taşınmazın bulunduğu konum ile uyumlu olduğu, hükme esas esas teşkil eden 26.05.2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden yapılan hesaplamalar, denetime açık, ayrıntılı ve hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince yapılan keşifte de tespit edilip, fotoğraflandığı üzere taşınmaza, yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı sabit olduğundan, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.