"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/134 Esas, 2023/277 Karar
DAVA TARİHİ: 04.03.2020
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/177 Esas, 2021/545 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2021 tarihli ek kararına karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına ve taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ...,...Mahallesi 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaza su kanalı ve yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından tazminat bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı idare tarafından kapalı sistem şeklinde inşa edilerek işletmeye açılan ...Sulama Sahası içerisinde kaldığını, dava konusu parsele herhangi bir el atmanın mevcut olmadığını, parsel üzerindeki çalışmaların tasdikli projesine uygun olarak yürütüldüğünü, dava konusu taşınmaza davalı idarece el atıldığı sabit olursa ve bu el atma kamu yararı doğrultusunda kalıcı bir nitelik taşıyorsa taşınmazın DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuya tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ve davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmaz arsa olarak değerlendirilmeyecekse taşınmaza en az %500 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, kapitalizasyon faizinin %3 olarak alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; masrafların brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin doğru seçilmediğini, buğdayın da münavebeye dahil edilmesi gerektiğini, taşınmazın sulama kaynağına ilişkin eksik inceleme ile karar verildiğini, uygulanan objektif değer artış oranının fazla olduğunu, arta kalan ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (C) ile gösterilen kısımda değer azalışı hesaplanmadan ve müvekkili idarenin muvafakati alınmadan bu kısmın bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince ek kararla verilen kesin süre içerisinde istinaf yoluna başvuru harçlarının yatırılmaması nedeniyle davalı tarafın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de davalı taraf harçtan muaf olduğundan İlk Derece Mahkemesince verilen ek kararın kaldırılmasına karar verilerek tarafların istinaf istemlerinin esastan incelemesi yapılmış ve sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazın sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının uygun olduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, taşınmazın konumuna göre belirlenen bedelin makul ve adil olduğu,bilirkişi kurulu raporunda tespit edilen el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaza su kanalı ve stabilize yol yapmak suretiyle el atıldığı, el atılan yer dışında kalan ve fen bilirkişisinin raporunda (C) harfi ile gösterilen kısmın davacı tarafından kullanılmasının mümkün olmamasına göre mülkiyet hakkının ihlal edilmesi sebebiyle bu kısmın da bedelinin tazminata eklenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, ancak davalı idare harçtan muaf olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince davalı idarenin harçtan sorumlu tutulması ve davacı tarafça yatırılan harçların yargılama giderlerine eklenmesi doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararı harç yönünden düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar etmek suretiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi karının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.