Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1247 E. 2023/7120 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz için pilon yeri bedeli ve irtifak hakkı karşılığının tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza daha önce de irtifak hakkı tesisi edildiği, davalı idarenin acele el koyma kararından sonra tespit ve tescil davası açmadığı, bilirkişi raporuna uygun olarak taşınmaza el atıldığı, bedelin adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2159 Esas, 2022/1954 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/414 Esas, 2022/316 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 7747 ada 5 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın pilon dikilmek ve enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde 2016 yılında 147,01m²lik pilon yeri kamulaştırması ve 436,38 m²lik irtifak hakkı tesisine ihtiyaç duyulduğunu ve kamulaştırma işlemlerine başlandığını, el atma tarihi dikkate alınarak bedel belirlenmesi gerektiğini, dava şartı, zamanaşımı ve görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, el atma bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesi ile pilon yeri ve irtifak hakkının davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, önceki irtifak olan 1.716,43 m²lik kısım yönünden yapılan yargılamada taraf olmadıklarından, bu kısma yapılan el atma bedelinin de hesaplanması gerektiğini, irtifak nedeniyle değer kaybı hesaplanarak bedelin indirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmaz kullanılmayacak hale geldiğinden tamamına el atıldığı kabul edilerek bedelinin verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzlaşmanın dava şartı olduğunu, kamulaştırma işlemi tamamlandığından davanın reddi gerektiğini, enerji nakil hattının en uygun yerden geçirildiğini, bedelin fahiş belirlendiğini, bilirkişi raporunun kabul edilemez olduğunu, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz hazırlandığını, rapora itirazların değerlendirilmediğini, enerji nakil hattı nedeniyle değer kaybının yüksek hesaplandığını, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin maktu alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranının belirlenmesinin yerinde olduğu, önceki irtifak nedeniyle yapılan değer kaybı uygulamasının yerinde olduğu, usulüne uygun olarak yapılmış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı, taşınmaza1983 sonrasında el atıldığından uzlaşmanın dava şartı olmadığı gibi harç ve vekâlet ücretinin nispi alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesine özetle;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın evveliyatında 321 parsel olduğu, 2006 yılında yapılan imar uygulamasıyla aynı yerde dava konusu 7747 ada 5 parsel sayılı taşınmaza şuyulandığı, önceki maliklerin Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/471Esas, 2001/172Karar sayılı ve 2000/418 Esas, 2001/473 Karar sayılı dosyalarında 321 parselde davalı idarece kamulaştırılan 1716,43 metrekare yüzölçümlü enerji nakil hattı nedeniyle açtıkları kamulaştırma bedelinin artırılması davaları sonucu bedelin artırılmasına karar verildiği, davalı idarece açılan 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine dayanarak önceki malikler aleyhine açılan Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1186Esas, 2004/251karar sayılı dosyasında 321 parselin 1716,43 metrekelik kısmında irtifak hakkının tesciline karar verildiği, sonrasında imar uygulaması nedeniyle şuyulandığı dava konusu taşınmaza irtifak hakkının tesciline ilişkin kararın tavzihi talebin kabulü ile dava konusu taşınmazın 716,43 metrekarelik irtifak hakkının tapuya tescil edildiği, tavzih kararının eski malike tebliği suretiyle kesinleştiği, iş bu irtifak hakkının 2009 yılında tapuya tescil edildiği, davacının dava konusu taşınmaza 2006 yılında yapılan imar uygulaması ile malik olduğu, davalı idarece 2015 yılında onaylanan kamulaştırma kararı gereğince bu kez 147,01 metrekare pilon yeri, 436,38 metrekare irtifak hakkının Tuzla 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/14 D.iş dosyası ile TEİAŞ tarafından, kayıt maliki aleyhine, dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet ve irtifak tesisine ilişkin acele el koyma talep edildiği, 147,01 m² alanlı pilon yeri için 189.642,90TL, 436,38 m² alanda irtifak tesisi için 262.966,69TL olmak üzere toplam 452.609,59TL bedel belirlendiği ve bedelin depo edildiği ve kayıt malikine ödendiği, dava konusu taşınmazın belirtilen pilon yeri ve irtifak alanlarına 13.11.2017 tarihli karar ile acele el konulmasına karar verildiği, iş bu davanın açılış tarihi olan 21.09.2018 tarihine kadar davalı idarece kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmadığı anlaşılmıştır.

2.Dava konusu taşınmazın geldisi olan 321 parseldeki 1716,43 metrekare irtifak hakkına ilişkin önceki malikler tarafından bedel artırım davası açıldığından dolayı bu kısma ilişkin kamulaştırmanın kesinleştiğinin kabulü ile iş bu irtifak hakkı karşılığı talebinin reddine karar verilmesi doğrudur.

3. Tuzla 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/14 D.iş dosyası ile TEİAŞ tarafından, davacı aleyhine, dava konusu taşınmaz üzerindeki 147,01 m² alanlı pilon yeri için mülkiyet, 436,38 m²lik alanda irtifak tesisi için acele el koyma davası açıldığını, ancak el koyma kararından itibaren 6 ayı aşkın süre içinde davalı idarece tespit ve tescil davası açılmadığından, dosya içindeki bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaza pilon kurulmak ve enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atıldığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı ile dava konusu taşınmazdan daha önce geçen irtifak hakknın taşınmazda meydana getirdiği değer düşüklüğü belirlenerek kamulaştırma bedelinden indirilmek suretiyle irtifak hakkıve pilon yeri karşılığının adil ve hakkaniyete uygun olarak tespiti ile tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında yatırlan bedelin mahsubu ile davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçeleri ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.