Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1248 E. 2023/9740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin bedel tespiti ve davalı idarenin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, taşınmazlara el atılma durumunun tespiti, bilirkişi raporuna dayalı bedel tespiti ve davalı idarenin sorumluluğunun belirlenmesi hususlarında yanılgı bulunmadığı, ancak bazı taşınmazlara el atılmadığı tespit edildiğinden davanın bu kısım yönünden reddine karar verilmesi gerektiği ve ayrıca hüküm kısmında yer alan yazım hatası gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1299 Esas, 2022/1778 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/175 Esas, 2021/3 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ve ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı TOKİ yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı TOKİ vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalılar TOKİ ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Belediyes Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, ...-1 Mahallesi, 1559 ada 3,4,5 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının fiili el atma iddiasının gerçeği yansıtmamakla birlikte, davacının parseli üzerinde imar uygulaması yapma yetkisinin TOKİ ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında olduğunu, ancak fiili el atma olmadığından ve hukuki el atma söz konusu olduğundan, davacıların idare mahkemesinde hukuki el atmadan kaynaklı tazminat davası açarak bu iddialarını ileri sürmelerinin gerektiğini, davanın görev ve husumet yönünden reddi ile davanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı TOKİ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil idare tarafından davacının maliki bulunduğu ve kamulaştırmasız el atma iddiasına konu olan dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak alınan ve uygulanan herhangi bir kararın bulunmadığını, müvekkili idareye husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüştür.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yere kamulaştırmasız el atılmadığını, dava konusu taşınmazın davacılar hissesi üzerine tapu sicil kaydında devir ve ferağının önlenmesi bakımından tapu sicil müdürlüğünde tescil ve terkin işleminin yapılmasına kadar tedbir konulması gerektiğini, davanın kabulü halinde el atılan kısmın yol olarak kullanılıyor olması durumunda yol olarak terkinine, şayet el atılan kısım kullanılabilir boş bir alan niteliğinde ise müvekkil idare adına tapu kaydına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı TOKİ aleyhine açılan davanın ise kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı TOKİ’den alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen 1559 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı TOKİ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; haklarındaki dava husumetten reddedilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başakşehir Belediyesi lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı TOKİ vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, müvekkili idare tarafından inşa edilen konutların yapımının tamamlama aşamasına geldiği hâlde, bu konutların ana artere bağlantısını sağlayacak olan bağlantı yolu proje aşamasında kaldığından ve belediye tarafından yol yapımı hemen mümkün olmadığından ulaşım sıkıntısının önüne geçmek adına İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınan 21.07.2011 tarihli Ulaşım Daire Başkanlığı Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonu kararı ile geçici bağlantı yolunu inşa ettiklerini ve yol yapımı tamamlandıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesine devrettiklerini, imar planının hangi idare tarafından yapıldığı tespit edilerek husumetin o idareye yöneltilmesi gerektiğini, yapılan yolun geçici bağlantı yolu olması nedeni ile esasen kamulaştırmasız el atma durumunun söz konusu olmadığını, Başakşehir 4. Etap-Eski Edirne asfaltı arası yol-kavşak uygulama projesinin ihale edilerek yapımının tamamlanmasından sonra davaya konu araziden geçirilen geçici bağlantı yolunun kullanılmasına gerek kalmayacağını, bedeline hükmedilen kısımların idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak el atma bedelinin tespitine karar verilmesinin yöntem olarak doğru olduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak metrekare rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, 1983 yılından sonraki el atmalarda nisbi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerektiği, fiili el atmanın yol niteliği gereği dava konusu taşınmazın bedeline hükmedilen kısmının terkinine karar verilmesinin de doğru olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, ancak; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı ... Başkanlığının sorumluluk alanında kaldığı, böylece husumetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiği ve husumetten ret kararı verilen idareler lehine tek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönünden kabulüne, TOKİ ve Başakşehir Belediyesi yönünden husumetten reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadan idarelerinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, el atmanın söz konusu olmadığını, sorumluluğun TOKİ'ye ait olduğunu ve 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmaz bedelinin davalı ... Başkanlığında tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında kabul edilen bedel üzerinden nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi yerindedir.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... Belediyesi vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu ...-1 Mahallesi, 1559 ada 4 parsel ve 5 parsel sayılı taşınmazlara el atılmadığı tespit edildiğinden, bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

6. Tapu kaydında dava konusu taşınmazın Mahalle adı ...-1 Mahallesi olduğu halde hüküm kısmında hatalı yazılmış olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ;

a. Ayrı bir bendi olarak “Dava konusu ...-1 Mahallesi, 1559 ada 4 parsel ve 1559 ada 5 parsel sayılı taşınmazlara el atılmadığı tespit edildiğinden, bu taşınmazlar yönünden davanın reddine” cümlesinin eklenmesi,

b. (B) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerindeki “... Mah.” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı “...-1 Mahallesi” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.