Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1271 E. 2023/7218 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, davalı idarenin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/501 Esas, 2018/44 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa ili, Siverek ilçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazdan enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.10.2011 tarihli ve 2011/123 Esas, 2011/966 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 11.10.2011 tarihli ve 2011/123 Esas, 2011/966 sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.04.2012 tarihli ve 2012/2114 Esas, 2012/8127 Karar sayılı kararı ile davaya konu taşınmazın kamulaştırıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de taşınmaz malikine kamulaştırma evrakı kızı Gazal Demirkol vasıtasıyla tebliğ edildiği, tebliğ evrakında 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16 ncı maddesinde belirtildiği şekilde kamulaştırma sırasındaki taşınmaz maliki ile tebligatı alan kişinin aynı çatı altında oturup oturmadığı belirtilmediği gibi bloke edilen paranın ödenip ödenmediğinin araştırılmadığı, Mahkemece kamulaştırma sırasında malik olan kişi ile tebligat yapılan kızının birlikte oturup oturmadıkları ve bloke edilen kamulaştırma bedelinin taşınmaz malikine ödenip ödenmediği araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 30.10.2013 tarihli ve 2013/170 Esas, 2013/136 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.10.2013 tarihli ve 2013/170 Esas, 2013/136 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazdan geçirilen irtifak hakkı nedeniyle kamulaştırma işleminin malikine usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmadığı gibi dava konusu taşınmazın tapu kaydında 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi uyarınca irtifak hakkı tesciline ilişkin Siverek Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.01.1983 tarihli ve 1983/53-38 sayılı dosyasında dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan yapılan yargılama sonunda verilen kararın kayıt malikine tebliğ edilmeyerek hukuken kesinleşmediği ve dolayısı ile söz konusu tescil kararının yolsuz olduğu, Dairemizin 18.04.2012 tarihli 2012/2114 Esas, 2012/8127 Karar sayılı bozma ilamında bahsedildiği gibi, kamulaştırma sırasında malik olan kişi ile tebligat yapılan kızı ...'un o tarihte birlikte oturup oturmadıkları ve bloke edilen kamulaştırma bedelinin taşınmaz malikine ödenip ödenmediği hususları araştırılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil idarenin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini bu nedenle yargılama giderleri ve ücreti vekâletten sorumlu tutulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davalı idare davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı taraf lehine maktu vekâlet ücreti takdir olunmasında ve yargılama giderlerinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasına gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.