"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/967 Esas, 2022/2065 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Gebze ilçesi, ... köyü 179 ada 69 ve 70 parsel (ifrazla 179 ada 184 ve 185 parsel) sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca dava öncesinde yapılması gereken hazırlıkların gerçekleştirilmediğini, dava konusu taşınmazın değerinin kıymet takdir komisyonu raporunda ve acele kamulaştırma dosyasında düşük hesaplandığını, taşınmazların arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırması yapılmak suretiyle rayiç değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2020 tarihli ve 2019/78 Esas, 2020/48 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli ve 2020/875 Esas, 2020/1134 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz için emsal alınan taşınmaz üzerinde mevcut irtifak hakkının kıymet takdirinde dikkate alınması hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ancak bilirkişi heyetinin irtifak hakkının dava konusu taşınmaz üzerinde bulunduğu zannıyla dava konusu taşınmaz için irtifaktan kaynaklı değer düşüklüğü uygulamak suretiyle hesaplama yaptığının görüldüğü, oysa dava konusu taşınmazların tapu kaydında irtifak şerhinin bulunmadığı fakat emsal taşınmazın satışı sırasında irtifak şerhi olarak devrin gerçekleştirildiği dikkate alındığında bilirkişi heyetince kıymet takdirine esas mukayese sırasında bu hususun gözetilmesi gerekli olup Dairece ek bilirkişi raporu üzerinden yapılan hesaplamada 327,66 TL m² üzerinden yeniden kamulaştırma bedelinin hesaplandığı, kamulaştırma bedelinin ödenmeyen kısmı için kararın kesinleşme tarihi yerine karar tarihine kadar faize karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçeleriyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli ve 2020/875 Esas, 2020/1134 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza komşu olan 179 ada 78 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme yılı itibarıyla 381 TL/m² değer biçilip Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza 327,66 TL/m² değer biçen bilirkişi raporunun inandırıcı görülmediği, bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların arsa vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, emsal alınan taşınmaz satışının eski tarihli olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazların konumu itibarıyla kıymetli bir bölgede yer aldığını, dosyaya sundukları emsallerden sadece bir tanesinin değerlendirildiğini, dava konusu taşınmazlar emsal taşınmazdan daha değerli olduğu halde, değersiz görülmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.