Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12 E. 2023/3388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı idareye ait yol çalışması sebebiyle taşınmazına kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla açılan dava neticesinde, taşınmaz bedeli ve ecrimisil isteminin kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması hususunda davalı idarenin sorumluluğu kabul edilmekle birlikte, dava dilekçesinde ecrimisil talebi bulunmasına rağmen mahkemece bu hususta bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Davacı ... hakkında hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davacı ... yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 198 ada 176 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz ve ecrimisil bedellerinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarelerince yol çalışması yapılmadığını, yolun kim tarafından yapıldığı belirsiz olduğundan taraflarınca el atıldığı iddiasını kabul etmediklerini, bağlantı yolu olması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarelerince yol çalışması yapılmadığını, emsalin değerlendirme için uygun olmadığını, Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararına dayanak olan raporda dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırması yoluna gidildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yönleri gözetilerek karşılaştırmasının yapıldığı, bu karşılaştırma neticesinde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla değerinin belirlendiği, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla kadastro parseli; emsal alınan taşınmazın ise, satış tarihi itibarıyla imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olması nedeniyle %40 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın, dava tarihi itibarıyla zemin birim değerinin 1.365,00 TL/m² olarak, taşınmazın zemin bedeli ise 181.545,00 TL olarak belirlendiği, ilk karara yönelik davacının istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle davalı lehine oluşan kazanılmış hak gözetilmek suretiyle ilk kararla hüküm altına alınan, 181.279,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının kabulüne yönelik verilen kararda usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın imar planında yolda kaldığını, idarelerince yol çalışması yapılmadığını, bitişik apartman tarafından otopark olarak kullanıldığını, parke taşı döşenerek el atmanın üçüncü kişilerce yapılmış olabileceğini, emsalin hatalı alındığını, fahiş bedel belirlendiğini, Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca, usuli kazanılmış hak da gözetilerek bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın imar planında davalı idarenin sorumluluğundaki 7 metrelik imar yolunda kalması ve taşınmaza parke taşı döşenerek yol ve yeşil alan yapılması suretiyle el atılmış olması nedeniyle fiili el atmadan davalı idarenin sorumlu olduğunun kabulü yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava dilekçesinde ecrimisil talebinde bulunulmasına rağmen ecrimisil talebi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'e İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'e İlişkin Temyizi Yönünden

1 Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.