Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1300 E. 2023/8419 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazlarının bir kısmı için tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davalı idarenin harçtan muaf olması nedeniyle davacılar tarafından yatırılan ıslah harcının talep halinde iadesine karar verilmemesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2961 Esas, 2022/3088 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/190 Esas, 2022/517 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden kabulüne, davalı ... Belediyesi yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... Belediyesi yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 632 ve 633 parsel sayılı taşınmazların bir kısmına dere ıslah ve kanal çalışmaları yapılmak suretiyle el atıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL tazminat bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların el atılan kısımlarının Ordu Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kaldığını, 2010/5 sayılı Başbakanlık Genelgesi ve 5216 sayılı Büyükşehir Kanunu'na göre Büyükşehir Belediyeleri sınırları içerisindeki dere, çay ve nehir yataklarının kamulaştırma sorumluluklarının ilgili Belediye veya Büyükşehir Belediyelerine verildiğini, öncelikle devamlı olarak mı yoksa geçici olarak mı dere yatağı niteliği taşıdığı araştırılarak buna göre yargılama yapılması gerektiğini, muhatabın davalı idarenin olmadığını, uzun yıllardır akan derenin nasıl tapulu hale gelip özel mülke dönüştüğünün araştırılması gerektiğini ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava konusu taşınmazlara herhangi bir dere ıslah çalışması yapılmadığını, hukuki ve fiili el atmanın olmadığını, bu nedenle davalı müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddini, dava konusu taşınmazların dere yatağına isabet eden kısmın DSİ’nin yetki sorumluluğu altında olduğunu, kabul anlamına da gelmemek üzere el atmanın gerçekleştiği 1984 yılında Ordu Büyükşehir Belediyesinin henüz kurulmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... Belediyesi yönünden husumet nedeniyle reddine, dava konusu taşınmazlar için belirlenen tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’nden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptaline, davalı ... adına tesciline ve dere yatağı olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin ırmak yatağının hız çizgisi bölümü ile ilgili herhangi bir çalışmasının ya da müdahalesinin bulunmadığını, bölgede görevli ilgili tapu müdürlüklerince yapılan hatalı kadastral çalışmalar sonucu ırmak yatağında bulunan araziler için birtakım tapu kayıtları oluşturulduğunu, bu nedenle Kelkit Irmağının tamamen doğal akışı gereği yer değiştiren ve su altında kalan taşınmazlar için davalı idareden kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil tazmiatının tahsiline karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, benzer durumlar ile ilgili olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri tarafından tespit edilen Kelkit Nehri kıyı kenar çizgisine göre aktif ırmak yatağı içerisinde kalan taşınmazlar için tapu iptal davalarının zaten açıldığını, dava konusu taşınmazın yerleşik Yargıtay içtihatlarına binaen öncelikle devamlı olarak mı yoksa geçici olarak mı dere yatağı niteliği taşıdığı araştırılarak buna göre yargılama yapılmalıyken yerel mahkemece Kelkit Irmağının ve dava konusu taşınmazların hava fotoğrafları celp edilerek taşınmazların hangi tarihten itibaren dere yatağı içinde kaldığı hususu araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, eğer taşınmaz 1956 yılından önce de dere yatağı vasfındaysa 221 sayılı Kanun uyarınca taşınmaz kamulaştırılmış sayılacağından davanın reddi gerektiğini, esas ilişkin olarak ise dava konusu taşınmazların arsa vasfına itiraz ederek fındık bahçesi olduklarını ve emsal taşınmazın uygun olmadığını ve tespit edilen birim bedelin kabul edilebilir olmadığını ve el atmanın 56-83 yılları arası olması nedeniyle davacı lehine vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğini, ayrıca davanın kısmen reddine karar verildiği halde idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, yasal faizin başlangıç tarihi ve dava konusu taşınmaz üzerindeki şerh, ipotek vs hüküm kurulurken göz ardı edildiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazların belli bölümlerinin dere yatağı içerisinde kaldığı anlaşıldığı, dere yataklarının ıslahından sorumlu olması sebebi ile davalı ... Müdürlüğünün yasal hasım olarak tespitinde (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 13.10.2015 tarih 2015/5443 Esas, 2015/17091 Karar sayılı ilamı) dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde değerlendirmeye esas alınmasında, iade kararı sonrasında yapılan araştırma sonucunda el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra gerçekleştirildiğinin kabul edilip iadeden sonra aldırılan hükme esas bilirkişi kurulu raporunda emsal taşınmaz olan Kurtuluş Mahallesi 561 ada 13 parsel nolu taşınmaz ile yapılan usulüne uygun mukayese sonucunda davacıların hisseleri olarak belirlenen tazminat miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 inci maddesi.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 632 ve 633 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Davalı ... vekili harçtan muaf olduğundan davacılar tarafından yatırılan ıslah harcının talep halinde iadesine karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının;

Ayrı bir bent ekleyerek “Talep halinde davacılar vekili tarafından yatırılan ıslah harcının iadesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.