Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1923 E. 2023/9579 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararı verdiği kamulaştırmasız el atma davasında, davalı idarenin yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması ve reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı görülerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1347 Esas, 2022/1952 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/136 Esas, 2021/47 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 990 ada, 1 sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan reddedilmesi gerektiğini, söz konusu davanın ... açısından reddi gerektiğini, imar planlarının ... Belediye Başkanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından hazırlandığını, husumetin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ... Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, hukuka ve hakkaniyete uygun bir hüküm kurulabilmesi için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olup bozulması gerektiğini, husumet yönünden yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, davacı tarafın göstermiş olduğu dava değerinin çok üstünde fahiş meblağ üzerinden hazırlanan bilirkişi raporunun esas alındığını, söz konusu bilirkişi raporunda bedel tespit edilirken ilk dava tarihine göre değerlendirme yapılmış olup el atma tarihindeki niteliklerinin esas alınmadığını, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunda söz konusu taşınmazın nitelik ve özelliklerinin dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesini kabul etmediklerini, taşınmaz üzerinde hisse uyumsuzluğu olup olmadığı yönünden gerekli incelemenin yapılmadan karar verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının bozulmasını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 990 ada 1 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesi yöntem itibari ile doğru ise de İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın vergi değerleri arasında ters orantı olduğundan inandırıcı olmadığı belirtilerek dosya arasında bulunan 10.02.2020 ve 30.04.2020 tarihli ek raporlar doğrultusunda ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinini birinci fıkrasının (g) bendi çerçevesinde 10.02.2020 ve 30.04.2020 tarihli ek raporlarında belirlenen m² birim bedeli üzerinden davacıların güncel tapu kaydındaki hisseleri gözetilerek yapılan hesaplama doğrultusunda ve Anayasa Mahkemesinin 2018/32734 başvuru No.lu ve 04.10.2022 tarihli kararı gereği haksız fiil mahiyetindeki kamulaştırmasız el atma davalarında 2942 sayılı Kanun'un hükümlerinin kıyasen uygulanması gerektiği belirtilerek dava kısmen kabul edilen davada davacı taraf aleyhine vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ettiğini, davanın kısmen kabul edilmesi nazara alınarak davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve davalı idarenin yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın ınevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kantınu'nun 66 ıncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’’ karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, fiilen el atılan taşınmaz bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebine ilişkin olup, iş bu davanın hukukî dayanağı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı olup, genel usul hükümlerine tabi dava olduğu gibi Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde belirtilen karar bireysel başvuru istemi neticesinde verilen bir karara ilişkin olup uyuşmazlığa özgü verildiği herhangi bir somut norm denetimine konu olmadığı gözetildiğinde kısmen kabul kararı verilen eldeki davada davalı idarenin yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması ve reddedilen miktar üzerinden davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) ve (7) numaralı bentlerinin çıkartılmasına yerlerine sırasıyla;

a)"Davacı tarafından yapılan toplam 2.313.95 TL yargılama giderinden 1.457.00 TL sinin davalı idareden alınmasına, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılması,

b)"Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 24.619.60 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesi yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.