"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/7 Esas, 2018/86 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 ... Kanun'la değişik 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare ve davalılar ... Kesin vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Terme ilçesi, ... köyü 114 parsel ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... Kesin vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece düşük bedel takdir edilmiş olduğunu, taşınmazın yatırımlık değerli bir bölgede olduğunu, taşınmazın bedelinin talep etmiş oldukları miktarda belirlenmesini istediklerini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.04.2008 tarihli ve 2005/419 Esas, 2008/140 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda fındığın dekara verim miktarının 170 kilogram alındığı ve bu husus bozma nedeni yapılmadığı halde, davalılar lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, bozma sonrası hükme esas alınan raporda dekara verim miktarı 120 kilogram alınmak suretiyle az bedel tespiti, taşınmazdaki davalılar payı oranında bedele hükmedilmesi gerekirken, gerekçesi gösterilmeden tam pay üzerinden hüküm kurulması, taşınmazın tapu kaydında hakkında dava açılan ... oğlu ... haricinde, aynı isimle başka bir malik olmadığı halde gerekcesi gösterilmeden karar başlığına ad ve soyadının iki kez yazılması, gerekçeli karar başlığına davalılardan ... Kılıçarslan ve Hüsnü Şirin'in yazılmaması ve 2942 ... Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 ... Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 28.05.2004 tarihinden ilk karar tarihi olan 01.11.2004 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; fındık bahçesinin her yıl 170 kg verim vermesinin mümkün olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının doğru belirlenmediğini, takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, fark bedele faiz başlangıç tarihinin hatalı yazıldığını, taşınmazın davadan çok az süre sonra arsa vasfı kazandığını, arsa olarak değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 ... Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; aşağıda belirtilen hususlar haricindeki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bozma öncesi kararda terkin hükmü kurulmuş olduğundan yeniden terkin hükmü kurulmamışsa da, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan alandaki davalılar ve murisleri paylarının (fiili kullanım alanları) terkini yerine yazılı şekilde hatalı terkin hükmü kurulması hatalıdır.
5. Tapu kaydındaki takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.
6. İlk kararla hüküm altına alınan ve fark bedele yönelik olarak faiz başlangıç tarihleri dava tarihinin 27.01.2004 olması nedeniyle hatalı belirlenmiş olduğu gibi, davalılardan ... ...’ün ilk karar öncesinde idare ile anlaşmış olması nedeniyle idarece bloke edilen 557.380,85 TL'nin ilk karar ile davalılara ödenmesi hükmü kurulmuş olup, bu bedele faiz uygulanması gerekirken fazla bedele faiz uygulanması yerinde değildir.
7.Son kararda ... ... payı haricinde kamulaştırma bedelinin 827.182,35 TL olarak belirlenmesi ve bu bedele göre idarece doğru olarak bloke edilmiş olan fark 269.770,69 TL bedele faiz uygulanması gerekirken fazla bedele faiz hükmünün uygulanmış olması hatalıdır.
8. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 ... Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
1. Davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine “... ili, Terme ilçesi, Dumantepe köyü 114 parselde, bedeline hükmedilen ve fen bilirkişi raporunda belirlenen 26.581.99 m²lik kısımdaki, davalılar ve davalılar murislerinin paylarının (belirlenmiş fiili kullanım alanlarının) tapu kaydının iptali ile davacı idare adına yol olarak terkinine” cümlesinin yazılması, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına” paragrafının eklenmesi, (2) numaralı bendin çıkartılmasına, yerine “Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 827.182,35 TL olarak tespiti ile ilk bozmadan önce belirlenen ve davalılara ödenmesine karar verilmiş olan 557.380,85 TL kamulaştırma bedeline, 28.05.2004 tarihinden ilk karar tarihi olan 01.11.2004 tarihine kadar, işbu bedelin 827.182,35 TL den mahsubundan sonra bulunan ve idarece bloke edilmiş olan 269.770,69 TL'ye ise 28.05.2004 tarihinden son karar tarihi 05.04.2018 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine, kamulaştırma bedelinin ilk karar gereği ödeme yapılmışsa mükerrer ödemeye mahal vermeyecek şekilde 03.07.2017 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli tevzi tablosundaki hisseleri oranında davalılara ödenmesine,” paragrafının yazılması, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.