Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2014 E. 2023/8461 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı idareler tarafından kamulaştırmasız el konulan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırmasına göre belirlenen bedelin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinin ve nispi harca hükmedilmesinin doğru olduğu, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı idarelerin temyiz taleplerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2294 Esas, 2022/1825 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/168 Esas, 2020/316 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, ... Mahallesi ... ada 15 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atıldığını belirterek taşınmazın tamamının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza idarece sahiplenme maksatlı olarak el atılmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; el atılan kısmın yol olarak kullanılıyor olması durumunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 999 uncu maddesi gereği yol olarak terkinine, şayet el atılan kısım kullanılabilir bir alan niteliğinde ise müvekkil idare adına tapu kaydına tesciline, terkin ya da tescil hükmünün 5999 sayılı Kanun'la 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 6 ncı madde gereği kesin olmasına, belirlenecek tazminat bedelinin davacının tapu kaydındaki haciz, ipotek, vakıf icaresi vb. tüm takyidatları ve şerhleri de kapsayacak şekilde bedele yansıtılması ile tüm takyidatların kaldırılarak terkin ve tescil işlemi yapılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın davalı idarelerin sorumlu olduğu bölümler gözetilerek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptaline, yol olarak el atılan bölümlerin terkinine, park olarak el atılan bölümün ise Ümraniye Belediye Başkanlığı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... Başkanlığı vekili, Mahkemenin karının usul ve kanuna uygun olmadığını, taşınmazın değerinin usulüne uygun olarak belirlenmediğini, bu davanın ... aleyhine açılması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili, davayı kabul etmediklerini, kamulaştırmasız el atmalarının söz konusu olmadığını, Mahkemenin kararının infazının mümkün olamayacağını, bilirkişi heyetince hazırlanan raporun usul ve kanuna uygun olmadığını, belirlenen 4,500.00TL/m² fiyatın çok yüksek olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırmasına göre tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idareler vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ilave olarak maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ilave olarak maktu harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 inci maddesi.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, ... Mahallesi ... ada 15 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden sorumlu oldukları bölümler ve yeni koordinat durumu gözetilmek suretiyle tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, nispi harca hükmedilmesi de doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harçların ilgililerinden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.