"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1863 Esas, 2022/2851 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/16 Esas, 2021/221 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Mahkemece hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idarenin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Burdur ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 117 ada 12 parselde kayıtlı taşınmazın 10.08.1984 günlü Uygulama İmar Planı ile çocuk bahçesi olarak ayrılmış olduğunu, bu planda 03.10.2012 günlü Revizyon Uygulama İmar Planı ile değişikliğe gidildiğini, taşınmazın tamamının park, çocuk bahçesi ve yola ayrılmış olduğunu, Uygulama ve Revizyon Uygulama İmar Plânları üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen taşınmazda imar planına uygun olarak çocuk bahçesi ve park inşâ edilmediğini, ancak davalı idarenin taşınmazın ortasından geçen fiilen de kullanılmakta olan bir asfalt yol inşâ ettiğini ileri sürerek belirlenecek kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat ve ecrimisilin davalı idareden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın imar planının iptali için dava açmadığını, fiili olarak tasarrufunun kısıtlanmadığını ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada bulunan bilirkişi raporlarından düşük değerli olana göre karar verildiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu, emsal karşılaştırmasının yöntemine uygun yapılmadığını, ecrimisilin hatalı belirlendiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının şimdiye kadar idare mahkemesinde işlemin iptali için dava açmadığını, taşınmaz tapuda davacı adına kayıtlı olup tasarruf hakkının kısıtlanmadığını, ecrimisil talebinin de yerinde olmadığını, yol dışında el atılmadığını, taşınmazın tamamı üzerinden ecrimisil talebinin uygun olmadığını, imar uygulaması yapılmadığından %35 düzenleme ortaklık payı oranı düşülerek hesaplama yapıldığını, ancak 10.07.2019 tarihli düzenleme ile düzenleme ortaklık payı oranının %45'e yükseltildiğini, yürürlükte olan düzenleme ortaklık payı oranının dikkate alınması gerektiğini belirterek ve resen gözetilecek sebeplerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç:
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın Burdur Belediye Başkanlığınca gönderilen imar durumuna göre 1/1000 ölçekli imar planında yol, park ve çocuk bahçesinde kaldığı anlaşıldığından, fiilen de yol olarak kullanıldığı gözetildiğinde kamulaştırmasız el atıldığının kabulü ile emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi isabetli bulunarak istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar:
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri:
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek dava konusu taşınmazın imar planındaki tahsis amacının değer biçilirken gözetilmemesi gerektiğini, tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Burdur ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 117 ada 12 parsele yol yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı ve imar planında çocuk bahçesi olarak ayrıldığı anlaşıldığından, arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davacıya ödenmesine karar verilmesi uygundur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
a) Taraf vekillerinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
b) Taraf vekillerinin Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.