Logo

5. Hukuk Dairesi2023/207 E. 2023/8399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kamulaştırmasız el konulan taşınmazları nedeniyle davalı belediyelerden bedel ve ecrimisil talep etmektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, taşınmaza el konulduğu ve fiili el atma olgusunun gerçekleştiği tespit edilerek, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal değerlendirmesi yapılarak belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/450 Esas, 2022/104 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu davalılardan ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 269 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu, anılan taşınmazda 1990 yılında yapılan imar düzenlemesi ile 3.021,40 m² iken 233,40 m²sinin düzenleme ortaklık payına, 701,00 m²sinin 2818 ada 2 parsel sayılı imar parseline ve 2.087,00 m²sinin kamulaştırmaya ayrılmış olduğunu, müvekkilinin işbu taşınmazdaki 71164/245760 hissesine karşılık 604,32 m²nin kamulaştırmaya ayrılan bölümde kaldığını, davalı Belediyelerin müvekkillerine bu işlemle ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir şekilde bedel ödemediklerini, kamulaştırmasız el atma tazminat için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL ödenmesine, müvekkiline ait 604,32 m² alanın haksız işgal edilmesi nedeniyle tespit edilecek işgal tarihinden itibaren başlamak üzere haksız işgal tazminatının her yıl dönem sonundan başlamak üzere ayrı ayrı tespiti ile dönem sonundan itibaren yasal faiz yürütülmesine, bu tazminat için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Antalya Belediyesi döneminde 06.02.1985 tarihli ve 532 sayılı Antalya Belediyesi Encümen Kararı imar uygulaması gördüğünü, 3021,40 m² iken 233,40 m²sinin düzenleme ortaklık payına 701 m²sinin 2818 ada 2 parsele, 2.087 m²sinin kamulaştırmaya ayrılan alanda kaldığını, idarenin usulüne uygun bir kamulaştırma kararı olmaksızın özel mülkiyete konu bir taşınmazın tamamına veya bir kısmına fiilen el atmasının hiçbir dayanağı bulunmadığını ve tamamen usul dışı olduğu için bir idari eylem olarak değil, fiili yol olarak nitelendirilmekte olduğunu, dava şartı yokluğundan reddine, aksi halde husumet yokluğundan ve koşulları oluşmadığından esastan reddine ve diğer yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle müvekkili Belediye yönünden husumet nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu yerin Muratpaşa Belediyesi sınırları içinde kalan bir yer olduğunu, dava konusu parselde müvekkilince herhangi bir çalışma yapılmadığını, davanın esas ve usul yönünden reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekâletin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.12.2013 tarihli ve 2012/270 Esas, 2013/588 Karar sayılı ilamı ile davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 12.12.2013 tarihli ve 2012/270 Esas, 2013/588 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu;18.03.2013 havale tarihli bilirkişi raporlarında, kamulaştırmaya ayrılan 2087 m²lik bölümün tamamının imar yolu ve imar boşluklarında kaldığı, taşınmaza el konulduğu 165. sokakta arayol (sokak) ve kaldırım olarak kullanıldığı tespit edilmiş, ekindeki resimden ise sokağın asfalt kaplı olup araç ve yaya kullanımına açık olduğu ve fiili el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşıldığından, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasında adli yargı görevlidir, bu durumda mahkemece husumetin hangi idareye ait olacağı da göz önünde tutularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.10.2015 tarihli ve 2015/100 Esas, 2015/266 Karar sayılı ilamı ile davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 07.10.2015 tarihli ve 2015/100 Esas, 2015/266 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer özellikler taşımayan ve satış tarihinin 1993 olması nedeniyle aradan geçen uzun sürenin yanıltıcı sonuçlara götürebileceği de dikkate alınmadan Bahçelievler Mahallesi 1527 ada 17 parselin satışının somut emsal alınmış olması ve somut emsal olarak alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın 2012 yılı emlak vergi değerleri karşılaştırıldığında emsal alınan taşınmaz dava konusu taşınmaza göre daha değerli olduğu halde bilirkişi raporuna göre ters orantı oluşacak şekilde dava konusu taşınmazın emsale göre daha değerli olduğunun kabul edilmesi karşısında emsalin dava konusu taşınmaza uygun emsal olmadığı ve alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 25.11.2020 tarihli ve 2016/234 Esas, 2020/421 Karar sayılı ilamı ile davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin 25.11.2020 tarihli ve 2016/234 Esas, 2020/421 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza Mayıs 2012 olan değerlendirme tarihi itibarıyla 1.786,47TL/m² değer biçilmiş olup dava konusu taşınmazın diğer paydaşlarınca açılan ve Dairemizdeki temyiz incelemesi sonucunda onanan Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/430 Esas 2017/175 Karar sayılı dava dosyasında Ağustos 2012 tarihi itibari ile dava konusu taşınmaza 2.036,00TL/m² üzerinden değer biçildiği dikkate alındığında rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya yeterli olmadığı ve kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi ıslah dilekçesi ile 1.208.660,00 TL’ye arttırılmış olup mahkemece 1.079.599,55 TL tazminata hükmedildiği dikkate alındığında davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde sayılı ilamı ile davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaza el atıldığı tarihteki niteliklerine göre değer biçilmesi gerektiğini, diğer idarelerin fiili tasarrufu dikkate alınarak tazminat ve ecrimisil bedelinden düşülmesi gerektiğini, tespit edilen bedelin çok yüksek olduğunu, emlak m² değeri ile fahiş fark oluştuğunu, vekâlet ücretinin maktu hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, ... Mahallesi ... ada 6 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle davalı idareden tahsili yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.