"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/538 Esas, 2021/6 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 37 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle daha evvelki acele el koyma dosyası olan Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/182 Değişik İş sayılı dosyasından yokluklarında gerçekleştirilen usulü işlemlere, keşfe ve bilirkişi incelemesine, bu keşif ve bilirkişi heyetince tanzim edilen rapora ve içeriğine itiraz ettiklerini, el koymaya konu edilen taşınmazın bulunduğu arsanın gerek mevkisi ve gerekse tüm gecekondu önleme alanı içerisindeki konumu itibarıyla çok güzel bir konumda olduğunu, taşınmazın Uşak Belediyesince yıkılmadan evvel 4-5 katlı bir bina olduğunun göz ardı edildiğini, acele el koyma bedeline itiraz ettiklerini ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.11.2015 tarihli ve 2014/167 Esas, 2015/877 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 30.11.2015 tarihli ve 2014/167 Esas, 2015/877 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde, şirkete yapılan özel amaçlı satışın emsal olarak alınması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyasi emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 ve 16 ncı maddeleri uyarınca bir kısmı kamuya terk edilen taşınmazların Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre imar parseli olarak değerlendirilmesi gerektiği de gözetilerek alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporunun denetlenmesi ve aynı amaçla kamulaştırılan, birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda aynı değerlendirme tarihi itibariyle benzer sonuçlara ulaşılması, oluşabilecek farklılıkların da makul gerekçelerle açıklanması gerektiği halde, birbirine komşu taşınmazlar için haklı bir gerekçe gösterilmeden çok farklı metrekare birim fiyatları belirlendiğinden bu raporlara göre karar verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 29.03.2019 tarihli ve 2019/43 Esas, 2019/373 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 29.03.2019 tarihli ve 2019/43 Esas, 2019/373 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi ile bozma öncesi mahkemece yapı bedeline hükmedilmemiş ve davacı idare vekilinin temyizi üzerine, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki emsal incelemesinden karar bozulduğundan mahkemece, bozma öncesi yapı bedelinin hesaplanmamasının davalı vekilince temyiz edilmemesi, davacı idare lehine usulü kazanılmış hak teşkil ettiği gözetildiğinde; bozma sonrası alınan ve yapı bedelini de ilave ederek hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 12.01.2022 tarihli ve 2020/538 Esas, 2021/6 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın zemin bedelinin düşük belirlendiğini, yapı bedelinin hesaplanmamasının mülkiyet hakkını yok sayar mahiyette olduğunu, ilk kararda yapı bedeline karar verilmediğinden idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki Uşak ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 37 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve bozmaya uyularak davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle bedel tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.