Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2184 E. 2023/11336 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının kendisini vekille temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmakla birlikte, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası çıkartılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1528 Esas, 2022/1332 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, ... köyü 47 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar murisi vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece düzenlenen kıymet takdir raporundaki bedelin düşük olduğunu, arta kalan kısım için değer kaybı hesaplanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın konumu da dikkate alınarak gerçek bedelinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2014/525 Esas, 2017/267 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2018/4089 Esas, 2020/1464 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, yaş, cins ve verim durumuna göre de ağaçlara değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın konum ve niteliğine göre belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, kamulaştırmadan arta kalan bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alınarak değer kayıp oranının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, ancak kamulaştırma fark bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği halde, faiz bitiş tarihi gösterilmediği gibi faizli depo yapıldığı halde bu bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinden düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2018/4089 Esas, 2020/1464 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan incelemede sonucunda; dava konusu taşınmazın tapu kaydında 325 m²lik kısmı üzerinde bulunan geçit hakkı şerhinin dayanağı olan kesinleşmiş mahkeme kararları dahil her türlü belgeler Tapu Müdürlüğünden getirtilip, bu geçit hakkının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı vekille temsil edilmediği halde lehine vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, emsalin uygun olmadığını ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; geçit hakkının kamulaştırılan alanda değil, kamulaştırmadan arta kalan alana ilişkin olduğundan değer düşüklüğü oluşmayacağını, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ...’ün tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmedikleri hâlde, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

1. Davalı ...’ün tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin (B) harfi ile gösterilen bendinin (6) numaralı alt bendinin hükümden tümüyle çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.