"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/114 Esas, 2021/156 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.02.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra verilen ikinci kez geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, ... ilçesi, ... köyü 1090 (yenileme ile 126 ada 25) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin takdir ettiği bedelin düşük olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... duruşmada verdiği cevap dilekçesinde özetle; idarece takdir edilen bedelin çok düşük olduğunu, aynı nitelikte başka bir yer verilmesi hâlinde davayı kabul edeceklerini ifade etmiştir.
3. Davalı Şadiye Çetin davaya cevap vermemiştir. (Yargılama safahatında vefat etmiş olup, diğer davalılar mirasçılarıdır.)
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.11.2011 tarihli ve 2010/531 Esas, 2011/647 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.11.2011 tarihli ve 2010/531 Esas, 2011/647 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalı ... vekilleri ve davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; kapitalizasyon faiz oranının % 5 olması gerktiği, hesaplamada masraf kaleminde hata yapıldığı, idarenin harçtan muaf olmadığı, takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen 2.Karar
Mahkemenin 28.10.2014 tarihli ve 2013/209 Esas, 2014/579 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 28.10.2014 tarihli ve 2013/209 Esas, 2014/579 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; hesaplama yöntemi gösterilmek suretiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, fazla bloke edilen bedellerin iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 20.03.2020 tarihli raporda hesaplanan bedel 519.691,99 TL iken 634.470,39 TL bedele hükmedilmesinin yerinde olmadığını, hükmedilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece 148.588,74 TL'nin iadesine karar verilmiş ise de ilk bozma sonrası kamulaştırma bedeli düşünce idare ile aralarında mahsuplaştıklarını, fazla aldıkları bedeli iade ettiklerini, Mahkemenin buna dikkat etmediğini, tüm şerh ve ipotekler kalktığı halde ipteğin yansıtılmasına karar verildiğini, 11 yıllık yargılama sürecinde dosyanın 9 kez bilirkişi kuruluna gittiğini, Mahkemece bu raporların en düşüğünün altında değer biçtiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilemediğini, objektif değer artışı verilmediği diye ikinci hükme karşı bozma kararı verildiğini ama objektif değer artışı uygulanmadığını, masrafların fazla olduğunu, saman gelirinin hesaplamaya dahil edilmediğini, kapitalizasyon faizinin % 3 olması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmıştır.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece 17.11.2011 tarihli ilk kararda 783.05,13 TL kamulaştırma bedeline hükmedilmiş, bozma sonrası 28.10.2014 tarihli kararda 751.439,48 TL kamulaştırma bedeline hükmedilirken ilk kararla fazla yatırıldığı belirtilen 31.619,64 TL bedelin iadesine karar verilmiş, ikinci bozma ilamı sonrası 29.04.2021 tarihli son kararda 634.470,39 TL kamulaştırma bedeline hükmedilirken ilk karara göre fazla yatırıldığı belirtilen 148.588,74 TL'nin iadesine karar verilmiştir.
Buna göre; 28.10.2014 tarihli kararla iadesine karar verilen 31.619,64 TL bedelin davalı tarafça davacı idareye iade edildiği (taraflar arasında mahsuplaşıldığı) dosyadaki belgelerden anlaşıldığından fazla depo edilen 116.969,10 TL’nin iadesine karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm; davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinden; "fazla ödenen 148.588,74 TL" kısmının çıkarılması ve yerine "28.10.2014 tarihli kararla iadesine karar verilen 31.619,64 TL bedelin davalı tarafça davacı idareye iade edildiği (taraflar arasında mahsuplaşıldığı) anlaşıldığından fazla depo edilen 116.969,10 TL’nin" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Duruşmaya gelen davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara ödenmesine,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.