"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2437 Esas, 2022/1424 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/212 Esas, 2020/117 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Rize ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 215 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini, arta kalan alanın da kamulaştırmaya dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazın tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce tespit edilen kamulaştırma bedelinin bilimsel esaslara, yasal düzenlemelere ve konuyla ilgili Yargıtay içtihatlarına aykırı bulunduğunu, emsal taşınmazın emlak m² birim değerinin, dava konusu taşınmazdan yaklaşık 2,13 kat fazla olmasına karşın emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan 1,15 kat daha değerli görülmesinin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve lehe vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar ( ..., ..., ..., ... ) vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda, taşınmazın, imar durumu, konum, zemin yapısı, ticari saha içerisindeki durumunun doğru olarak tespit edildiğini, ancak yapı yoğunluğu konusunda dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha yoğun bir alanda bulunduğunu, bu alanda konuta ve işyerine talebin daha fazla olduğunu, konut olarak kullanılması halinde manzarasının emsal taşınmaza göre daha üstün olduğunu, dava konusu taşınmazın etrafındaki yolların işlekliğinin emsal taşınmaza göre daha aktif olduğunu, emlak değeri üzerinden kıyaslamada da, dava konusu taşınmaza düşük değer belirlenmesinin Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesine aykırılık oluşturduğunu, raporda, yapı yoğunluğu, imar durumu, ticari alan, Eğitim Araştırma Hastanesine yakınlık bakımından emsal alınan taşınmaz ile aralarında hiç fark olmamasına rağmen emsal taşınmazdan 1.15 oranında az değersiz belirlenmesine ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, emlak değerinin taşınmaz değerine yüksek oranda etki edecek şekilde ölçüt alınan rapora itibar edilerek karar verildiğini belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değerinin belirlenerek tespit edilen bedelin davacı idareden tahsiline, belediye yazı cevapları karşısında taşınmazın kamulaştırma sonrasında arta kalan kısmına %100 değer düşüklüğü verilmek suretiyle bu kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, kamulaştırılan kısmın yol olarak terkinine dair kararda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, davacı idare kendisini vekille temsil ettirmiş ise de davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru olduğundan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.