"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/4 Esas, 2022/136 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar ... vd. vekili ile davalı ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 192 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın gerçek bedelinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.04.2015 tarihli ve 2014/198 Esas, 2015/166 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Gaziosmanpaşa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; her ne kadar taşınmaz kamulaştırma kararından sonra düzenlenen 1/1000 ölçekli imar planı içinde ise de söz konusu imar planı kamulaştırma amacına uygun yapıldığından taşınmazın arsa olarak kabul edilemeyeceği gözetilip, taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre arazi olarak değer biçilmesi ve biçilen değere objektif değer artırıcı unsur oranı ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verildiğinden, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Gaziosmanpaşa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarihli ve 2017/189 Esas, 2019/291 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Gaziosmanpaşa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesi gerekirken, aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan başka bir taşınmaz için takdir edilen birim fiyat esas alınarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmayıp, 26.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda; tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilen objektif değer arttırıcı unsurun %75 oranında olacağı gözetilmeden hüküm kurulması, davalı ...’in davacı idare ile uzlaştığı anlaşılmış olup, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmemesi hatalı olduğundan ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 7139 sayılı Kanun'la Değişik 10 ncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Gaziosmanpaşa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ve 2022/4 Esas, 2022/136 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Gaziosmanpaşa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili ile davalı ... mirasçısı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... mirasçısı ... temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 192 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... vd. vekili ile davalı ... mirasçısı ...’un yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalılar ... ve ...'dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.