"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/52 Esas, 2022/93 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü 2179 parsel (ifrazen 2293 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının idare adına tescili ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından yapılan kamulaştırma işleminin hukuka ve usule aykırı olduğunu, müvekkillerine tebligat yapılmadığını, taşınmazın gerçek değerinin tespitinin zorunlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/640 Esas, 2020/372 Karar sayılı kararı ile bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı idare vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.03.2021 tarihli ve 2021/636 Esas, 2021/603 Karar sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.01.2022 tarihli ve 2021/6855 Esas, 2022/994 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de temyiz dilekçesi ekinde sunulan banka dekontlarına göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına itirazları değerlendirilmeden yüksek bedel belirlendiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, emsal incelemesi sonucu dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz için yapılan puanlamanın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eşit değerde olduğuna dair puanlama yapıldığı ve bu husus Bölge Adliye Mahkemesince iade konusu yapılmadığı halde, bozma sonrası dava konusu taşınmazın emsalden daha değersiz olduğu belirtilerek değer biçilmesinin hatalı olduğunu ve tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi; üzerindeki ağaçlara yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2016 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın farklı tarihlere ait emlak vergisine esas olan m² değerleri dava tarihine endekslenmek suretiyle karşılaştırma yapılması doğru olmadığı gibi İlk Derece Mahkemesinin 26.01.2018 tarihli ilk kararına esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal alınan Asarlık Mahallesi 475 ada 2 parsel sayılı taşınmaz eşit değerde kabul edilerek değer biçildiği halde, temyize konu hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan aynı emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğunun kabulü ile eksik inceleme ile karar verildiğinden bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
5. Bu durumda; öncelikle dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2016 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğü'nden getirtilip rapor denetlenerek ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın bozma öncesi ve bozma sonrası değer oranlarındaki farklılığa ilişkin bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi, ek raporun yeterli görülmemesi ve emsal taşınmazın uygun olmadığının anlaşılması halinde ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.