"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/315 Esas, 2022/715 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... gelmiş, davalılar vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Aliağa ilçesi, ... köyü 267 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;daha önce taraflar arasında görülen ve ret ile sonuçlanan davada kamulaştırma bedelinin belirilendiğini, o bedelin depo ettrilmesini ve yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2015/221 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapudan terkinine ve bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 03.01.2016 tarihli ve 2015/221 Esas, 2016/6 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza arsa vasfına göre değer biçilmesi, üzerindeki zeytin ağaçlarına arsa üzerindeki kapama meyve bahçesi usulüne göre değer biçilmesi, arta kalan kısımlarda değer kaybı olup olmayacağı hususunda gerekli araştırma yapılması gerektiğinden bahisle bozma karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 12.07.021 tarihli ve 2018/17 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 12.07.021 tarihli ve 2018/17 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, taraflara davanın esası hakkındaki beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davaya konu taşınmazın niteliğinin arazi olduğunu, arsa olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu, emsal taşınmazın değerlendirmeye esas alınamayacağını, karşılaştırmanın uygun yapılmamış olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma sonucunda davaya konu taşınmazın 3 parçaya ayrıldığını, kamulaştırmadan arta kalan kısımları için öngörülen değer azalışı bedelinin az olduğunu, tespit edilem metrekare değerinin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, Aliağa ilçesi, Horozgediği köyü 267 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, aynı mahalden Dairemize intikal eden ve onanan dosyalar nazara alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü,geometrik özellikleri, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri gözetildiğinde değer düşüklüğü oranı uygundur.
4. Mahkemece kamulaştırma bedeline uygulanacak yasal faizin bitiş tarihinin karar tarihi olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmüştür.
5. Temyizen incelenen ve bozma ilâmına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı taraftan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.