"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3946 Esas, 2023/55 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/569 Esas, 2022/80 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Menemen ilçesi, ... Mahallesi 1255 parsel (yeni 178 ada 190 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu ... Mahallesi 178 ada 234 parsel (eski 1255 parsel) sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 10.07.2020 havale tarihli rapor ve eki krokide gösterilen 259,82 m²lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsalin emlak vergi değerleri arasında fahiş fark olup emsalin uygun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Menemen Belediye Başkanlığının 11.11.2019 tarihli yazı cevabına göre dava konusu taşınmazın 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında tarım alanı, taşkına maruz alan ve büyük ova koruma sınırı içerisinde kaldığı, taşınmazın en yakın imar planı sınırına kuş uçumu 590 metre, en yakın meskun mahale kuşuçumu 840 metre mesafede olduğu ve talep halinde taşınmazın belediye hizmetlerinden faydalanabilecek konumda olduğu anlaşılmakla Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulama programı üzerinden yapılan incelemeden ve alınan bilirkişi raporu ekindeki fotoğraflardan taşınmazın etrafında yapılaşmanın bulunduğu görüldüğünden arsa olarak değer biçilmesinin yerinde olduğu, emsal alınan taşınmaza ilişkin hiç bir verinin celp edilmediği görüldüğünden, Menemen ilçesi, ... Mahallesi 5379 ada 3 parsele ilişkin eksik evrakların birer örneğinin aynı bölgeden intikal eden başka bir dosyadan bu dosya içine alınarak raporun denetiminin sağlandığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahaldeki kamulaştırma davalarında aynı emsalin alındığı, dava konusu taşınmaz kadastral parsel, emsal taşınmaz ise imar parseli olduğundan dava tarihi itibarıyla % 45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılarak dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının 542,00 TL olarak belirlenmesinde usul ve kanun aykırı bir yön bulunmadığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de yerinde olduğu, kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine ve dört ay içerisinde sonuçlandırılmayan davada İlk Derece Mahkemesi karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins, verim durumuna göre maktuen değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu İzmir ili, Menemen ilçesi, ... Mahallesi 1255 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22 nci maddesinin (a) bendi uyarınca kadastro yenileme çalışmalarının tamamlanarak 178 ada 234 parsel olarak tescil edildiği, hükme esas alınan 10.07.2020 havale tarihli harita mühendisi bilirkişinin raporu ile dava konusu ... Mahallesi 1255 parsel sayılı taşınmazın 259,82 m²lik kısmının kamulaştırılan alanda kaldığının belirlendiği ve bu raporun kararın eki sayıldığı anlaşılmış olup, yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu yerin ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi ve yenileme sonrası kamulaştırılan alanın değişip değişmediğinin tespiti için harita mühendisi bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.