Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2420 E. 2023/10635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, mahkemece hükmedilen bedelin miktarı ile harcın maktu mu yoksa nispi mi olarak hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırması yöntemiyle arsa niteliğindeki taşınmaza değer biçilmesinde isabetsizlik görülmediği, 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırmasız el konulan taşınmazlara ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından ve bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararlarından aldığı gözetilerek mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanmasının yerinde olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/388 Esas, 2022/536 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar ... Belediye Başkanlığı ve ... vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, İnkılap Mahallesi, ... Boğaziçi Mevkii 1855 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, söz konusu parsele davalı idare tarafından yol ve kaldırım yapılmak suretiyle el atıldığını, bedelinin ödenmediğini beyanla değerlendirme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen dosyanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedarı olduğu ... ili, ... ilçesi, İnkılap Mahallesi, ... Boğaziçi Mevkii, 1855 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol ve kaldırım yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını ileri sürerek bu davanın halen derdest olan ... Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/369 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini belirlenen bedele değerlendirme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ... Mahallesi 1855 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hissedarı ... tarafından kamulaştırmasız al atma nedeniyle tazminat talebiyle ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/700 Esas sayılı dosyasıyla ... Büyükşehir Belediyesi aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını, açılan davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.04.2003 tarihli ve 2002/700 Esas, 2003/163 Karar sayılı kararıyla "davanın kabulüne" karar verilerek, söz konusu mahkeme kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu nedenle müvekkili idare bakımından kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.11.2014 tarihli ve 2013/369 Esas, 2014/373 Karar sayılı kararı ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 13.11.2014 tarihli ve 2013/369 Esas, 2014/373 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.05.2016 tarihli ve 2015/21218 Esas, 2016/8868 Karar sayılı kararı ile yapılan incelemede, davacının diğer paydaş ... ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (... Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin) 2002/700 Esas, 2003/163 Karar sayılı dosyasında dava konusu 55.900 m² yüzölçümlü 1855 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yol ve kanal olarak el atılan toplam 6.420,05 m²’lik bölümünün bedelini talep ettiği ve bedelin tahsiline karar verildiği, daha sonra diğer paydaş ... tarafından ilk davada hükmedilen bölüm dışında yol, tretuvar ve park olarak el atılan toplam 7.811,81 m²lik bölümünün bedelinin tahsili için ... Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/600 Esas, 2013/25 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığı ve bu bölümdeki ... payının kendisine ödenmesine hükmedildiği ve kararın Dairemizin denetiminden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine davacının önceki davada bedeli ödenen bölüm dışındaki el atılan kısma ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşıldığından açılan yeni davanın, önceki davaya konu olan 6.420,05 m²lik bölüm dışında yeni el atılan kısımlara ilişkin olduğu gözetilerek, mahallinde keşif yapılarak el atılan ve bedeli ödenen kısımlar ile bu bölümler dışında el atılan kısımlar fen bilirkişice tespit ettirilerek bu bölümlerdeki davacı payına hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın sorumluluk alanının ilçe belediyesinde olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmaz için 07.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda 14.06.2012 değerlenndirme tarihi için 375. TL/m² değer takdir edildiğini, iki rapor arasında yaklaşık 2,66 kat değer farkı bulunduğunu, davaya konu taşınmazın değerlendirme tarihindeki niteliklerinin esas alınması gerektiğini ileri sürerek ve resen belirlenen nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 gereği maktu harç alınması gerektiğini, dava konusu taşınmazda birden çok hissedar bulunduğundan taşınmazın bedeli davacı tarafa ödense dahi çok hisseli taşınmazın diğer hissedarları tarafından dava açılmadığı gerekçesiyle kadastro müdürlüğü tarafından terk ve tescil işlemleri yapılmadığından idarenin mağduriyeti ortaya çıktığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesi.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsili hakkında, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve Ek madde 4 üncü maddeleri .

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası; gereği “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki dava 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmadığı, bu davaların kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması yerindedir .

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığın'dan alınmasına, davalı ... Başkanlığın'dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.