Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2606 E. 2023/8832 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında, kamulaştırılan irtifak hakkı ve pilon yeri bedeli tespiti konusunda yaşanan anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırma yöntemiyle belirlenen bedelin, taşınmazın niteliği, yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı gibi hususlar gözetilerek hesaplandığı ve usul/hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/34 Esas, 2022/3493 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/634 Esas, 2020/267 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bornova ilçesi, ... Mahallesi ... ada 8 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu, bu niteliği gözetilerek emsal değerler üzerinden bedelinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; davacı idare ile kamulaştırma bedeli konusunda uzlaşmaya varıldığını, ancak bir bağımsız bölüm üzerindeki ihtiyati tedbir şerhinden dolayı bedelin kendilerine ödenmediğini, dolayısıyla müvekkillerinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davalı idare lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, dava konusu taşınmaz için uzlaşmaya varılan bedelin düşük olduğunu, uzlaşma üzerinden geçen zamanda enflasyon nedeniyle taşınmazın değerlendiğini, 2942 sayılı Kanun'da belirtilen esaslar dahilinde dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, yeterli emsal araştırması yapılmadığı gibi emsal karşılaştırmasının da kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan farklı özelliklere sahip olduğunu, emsal alınan taşınmaz satışının eski tarihli olduğunu, emsalin dava konusu taşınmaza göre oldukça küçük yüzölçümlü ve uzak mesafede bulunduğunu, mevcut irtifak hakkının oluşturduğu değer düşüklüğü oranının düşük uygulandığını, davalılardan bir kısmı ile müvekkili idare arasında dava açılmadan önce anlaşma sağlandığını, ancak tapu kaydında bulunan ihtiyati tedbir şerhi nedeniyle tapuda tescil işlemlerinin yapılamadığını, bu malikler yönünden de dava açılmak durumunda kalındığını, anlaşma sağlanan maliklerin hisseleri yönünden müvekkili idare tarafından belirlenen bedel üzerinden kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırma metoduna göre yapılan değer tespitinin doğru olduğunu, hükmü esas alınan bilirkişi kurulu raporunun 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye ilişkin düzenlemelerine teknik olarak uygun olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin evrakların toplandığı, emsal taşınmaza ilişkin evrakların da Daire tarafından tamamlandığı, bilirkişi raporunun dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiği, alınan emsalin uygun olduğu, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla, emsal alınan taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğu, belirlenen birim metrekare değerinin taşınmazın niteliği ile uyumlu olduğu, uygulanan irtifak oranının da enerji nakil hattının geçtiği güzergah itibarıyla yerinde olduğu, taşınmazın tapu kaydında bulunan mevcut irtifak hakkının yarattığı değer düşüklüğü hesaplanmasının ve irtifak öncesi değerin hesaplanmasında zemin değerine, taşınmaz üzerinde bulunan inşai ve zirai muhtesatların eklenmesinin de yerinde olduğu, ancak karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedelin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda neması ile birlikte derhal ödenmesi gerektiğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, Bornova ilçesi, Erzene Mahallesi 4680 ada 8 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.