"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2909 Esas, 2022/3632 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/281 Esas, 2021/226 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın irtifak hakkının ve pilon yerinin davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 28.12.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava değeri dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 28.12.2022 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 23 parsel sayılı taşınmazın 49 m² direk yeri mülkiyeti ile 2.765,52 m² irtifak hakkı kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin emsallare göre çok düşük olduğunu, taşınmazın özellikleri göz önüne alındığında değerinin daha fazla çıkması gerektiğini, taşınmaz üzerindeki ürünler ve müvekkilin ürün kaybı zararı da hesaba dahil edilerek taşınmazın gerçek değerini yansıtan bir bedel tespit işlemi yapılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda İRT ile gösterilen 2.765,52 m²lik alanda davacı idare lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen 49 m²lik alanda davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı TEİAŞ adına tapuya kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel mahsup edilerek bakiye kalan bedelin davalılara payları oranında derhal ödenmesine, bu bedele 24.04.2021 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yerleşim yerlerine uzak olduğunu, ürün maliyetinin brüt gelirlerin 1/3'ü oranında alınmasının doğru olmadığını, belirlenen fiyatının piyasa rayiç değerinin üzerinde olduğunu, değer düşüklüğü oranının azami miktar olan % 35 olarak alınmasının doğru olmadığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın sulanabilir tarım arazisi niteliğinde olduğu kabul edilerek, 2020 yılı Salihli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alındığı, üretim masraflarının ekonomik tarım yapılmasına elverişli olmadığı gerekçesi ile brüt gelirin 1/3'ü oranında alındığı anlaşılmışsa da Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/5768 Esas, 2021/13760 Karar sayılı bozma ilamı ile içtihat değişikliği yapıldığı anlaşıldığından, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen bozma ilamı gözetilerek, resmi verilere göre yapılan hesaplamada, üretim masraflarının brüt gelirin % 50'sini geçmediğinin anlaşılması halinde ekonomik tarım yapılabildiği kabul edilip, resmi verilerin esas alınması, üretim masraflarının daha yüksek oranda olması halinde ekonomik tarım yapılamayacağı kabul edilip, bu durumda üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanması gerektiği sonucuna varılmakla bozma ilamları dikkate alınarak Dairece resen hesaplama yapılarak bedelin tespitine ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararının temyiz edilebilir olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın yerleşim yerlerine uzak olduğunu, ürün maliyetinin brüt gelirlerin 1/3'ü oranında alınmasının doğru olmadığını, belirlenen fiyatının piyasa rayiç değerinin üzerinde olduğunu, değer düşüklüğü oranının % 30’dan düşük alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 23 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygun olduğu gibi üretim masraflarının 2019 yılı Salihli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınması doğrudur.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 28.12.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz karar harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.