"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1534 Esas, 2022/3830 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/251 Esas, 2021/252 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı İdare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 154 ada 67 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önce yapılan acele el koyma değer tespitine itiraz ettiklerini, maddi hataların söz konusu olduğunu, belirlenen değerin çok düşük olduğunu ve arazinin değerinin yeniden belirlenerek artırılması gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespitine, acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubu ile fark bedelin davalıya derhal ödenmesine dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün son 5 yıllık ürüne ilişkin verimin ortalaması alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, dosyada net gelir hesabında üretim masrafları olarak brüt gelirin 1/3'ü alınarak hata yapıldığını, tek kriterle % 20 objektif değer artışı belirlenmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kamulaştırma fark bedelinin tespitinde 2021 yılı verilerinin esas alınması gerektiğini, emsal taşınmazlara çok daha yüksek bedel tespit edildiğini, kamulaştırılan kısmın araziyi tam ortadan ikiye bölmesi nedeniyle kalan kısmın değersizleşmesi, yeniden su ve elektrik hattı döşenecek olması, arazide yetişen ürünlerin hızlı trenden etkilenecek olması nedeniyle değer azalışı takdir edilmesi gerektiğini bilirkişi raporuna yapılan itirazlarla ilgili ek rapor aldırılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu taşınmazın keşifte yapılan gözlem ve alınan beyanlar doğrultusunda sulu tarla olarak kabulüyle yörede tarımı yapılan ve ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü 2020 yılı münavebe listesinde yer alan buğday, dane mısır, silajlık mısır ve domates münavebesi yapılarak, % 4 kapitalizasyon faizi uygulanması doğru olduğu, ancak; Yargıtay'ın ve Dairenin yerleşik uygulamasına göre; arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması doğru olmadığı gibi; brüt gelirinin 1/3 oranından da az olmaması gerektiğinin gözetilmesi gerektiği, kısmi kamulaştırma nedeniyle taşınmazın üç ayrı parçaya ayrıldığı, kamulaştırılan parçanın taşınmazın orta kısmında yer aldığı, hızlı tren hattı nedeniyle taşınmaz parçalarına ulaşımın aşırı derecede zorlaştığı, arta kalan kısımlardan 154 ada 21 parsel sayılı taşınmazın geometrik şeklinin bozulduğu görülmekle işbu taşınmaz parçalarında değer kaybı olduğunun kabulü gerektiği, Dairenin incelemesinden geçen ve yaklaşık aynı özelliklerde olan ... Mahallesi 2096 parsel sayılı taşınmaz bakımından %30 objektif değer artış oranı uygun görüldüğünden işbu taşınmaz bakımından da hakkaniyet gereği aynı oranın esas alınması gerektiği, bu esaslara göre yeniden hesaplama yapıldığı ve bedelin tespit edildiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde görülerek; açıklanan sebeplerle davacı idare vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; net gelirin yüksek hesaplandığını, münavebe sisteminin hatalı olduğunun, objektif değer artışının çok yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranı ile birlikte uygulanmasının tarım arazilerinde mümkün olmadığını, kamulaştırma harici kalan kısımda değer azalışı bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 154 ada 67 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 2020 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uygulanması ve dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
4.Dosyada mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın Devlet Su İşleri sulama alanı içerisinde kalması sebebiyle sulu tarım arazisi vasfında olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
6.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.