Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2616 E. 2023/8842 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ve arta kalan kısmın değeri konusunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun olduğu, emsal taşınmaz kıyaslaması, yapı değerinin tespiti ve değer kaybı uygulamasının yerinde olduğu, davacı idarenin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1715 Esas, 2022/3076 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/175 Esas, 2022/79 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bornova ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanılmaya elverişli olmayacağını, bu kısmın da kamulaştırılmasına karar verilmesini, dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısmın müstakil kullanıma uygun olduğunu, ilgili belediyeden yapılaşma hususunda kısıtlılık olup olmadığı sorularak arta kalan alan için değer azalışı uygulanmaması gerektiğini, öngörülen değer azalışı oranının yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emsal taşınmazın çok daha değerli olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapının değerinin yüksek hesaplandığını, ayrıca yapının zemin kat mesken alanının kıymet takdir komisyonu raporunda tespit edilenden fazla hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde kabulünün doğru olduğu, emsal alınan taşınmaza ilişkin rapor denetimini sağlayacak evrakların Dairece müzekkere yazılarak temin edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz olduğu, dava konusu taşınmazın geldisi olan 361 parselde ve emsal alınan taşınmazın geldisi olan 404 parselde rızaen terkler yapılarak yeni durumlarının oluştuğu, bu hali ile her ikisinin de imar parseli kabul edilmesi gerektiği, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğu, taşınmazın konumu ve niteliği gereği yapılan bedel belirlemesinin uygun olduğu, zemin üstü yapıların yıpranmalarının dikkate alınarak yapı birim maliyet hesabının yapıldığı, inşai muhtesatın değerinin belirlenmesinde dava yılına ait yapı yaklaşık birim maliyetlerine uyulduğu, yapının yaşı ve durumuna uygun yıpranmaların düşüldüğü, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı için kısıtlılık yaşayacağı, etkilenen diğer imar adaları ile birlikte revizyon yapılması gerektiği bildirildiğinden, bu durum ve revizyonun zaman alacağı dikkate alınarak değer kaybı uygulandığı, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin, taşınmazın yol olarak kamulaştırılması nedeniyle terkinine karar verilerek zemin üstünün davacı idareye aidiyetine ilişkin hüküm kurulmasının doğru olduğu, ancak davalı vekili azledildiği ve artık davalının vekil ile temsil edilmediği anlaşıldığı halde davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi, İlk Derece Mahkemesinin kaldırılan ilk kararı ile ödenmesine hükmedilen kamulaştırma bedelinin kıymet takdir komisyonunca belirlenen kısmı için ödeme ve faiz konusunda yeniden hüküm kurulması gerektiğinin dikkate alınmaması, İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı davalı tarafından istinaf edilmediğinden, davacı idare lehine kazanılmış hak doğduğu dikkate alınarak karar verilmesi doğru ise de, İlk Derece Mahkemesince üçer aylık vadeli hesaba yatırtılan kısım için de kazanılmış hak dikkate alınarak ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken bu kısım için faizin bitiş tarihinin son karar tarihi olarak gösterilmesi, dava konusu taşınmazın kapatılan eski parsel numarası üzerinden hüküm kurularak infazda tereddüte neden olunmasının doğru görülmediği gerekçeleriyle davacı idare vekilinin istinaf başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca yapının merdiven ve çatı odası gibi bölümlerinin 3/A yapı grubu olarak kabul edilemeyeceğini, yapıların yaşı belirtilmeden yıpranma oranı düşürüldüğünü, taşınmazın metrekare birim bedelinin %40 oranında düzenleme ortaklık payı düşürülmek suretiyle belirlendiğini, oysa %45 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, arta kalan kısmın bulvara cepheli hale gelmesi sebebiyle değer artışı oluşacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, Bornova ilçesi, Altındağ Mahallesi 3453 (yeni 15139 )parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın kaldırılmasına ilişkin verilen karardan sonra alınan raporda kamulaştırma bedelinin daha yüksek tespit edilmesi üzerine bu kararın sadece davacı idarenin istinafı üzerine verildiği dikkate alınmak suretiyle usulî kazanılmış hak ilkesi gözetilerek kaldırma kararı öncesindeki kamulaştırma bedeli bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.