"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/84 Esas, 2022/125 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 107 ada 32( ifraz öncesi 107 ada 19) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, bedel tespitinde taşınmaz üzerindeki sulama boruları gibi muhtesatların bedelinin hesaplanmadığını, artezyen kuyusu bulunduğu halde onun da bedelinin hesaplanmadığını, bu nedenle yapılacak olan keşifte bu konuların dikkate alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2020 tarihli ve 2019/291 Esas, 2020/211 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2021 tarihli ve 2021/285 Esas, 2021/276 Karar sayılı kararıyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması yönünde İlk Derece Mahkemesince 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince davacı vekiline usulüne uygun olarak iki kez 15 günlük süre verildiği, buna rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediği, böylece davanın usulden reddine yönelik Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idareye verilen usulüne uygun yasal süreler içerisinde bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş ise de dosyaya sunulan 01.06.2021 tarihli banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, taraflara davanın esası hakkındaki beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporları denetlenmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu, denetime elverişli olmadığını, ürün maliyetleri düşük alındığından bedelin yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının düşük, objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda değer kaybı olmayacağını, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin dava tarihine göre belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava açıldıktan uzun süre geçtikten sonra karar verildiğini, taşınmazın gerçek değerinin çok altında bedel belirlendiğini, objektif değer artış oranının düşük alındığını, taşınmazın konumu dikkate alındığında daha yüksek objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, mülkiyet hakkının zarar gördüğünü, kamulaştırma nedeniyle arta kalan alanda değer kaybı oranının çok düşük belirlendiğini, ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 107 ada 32 (ifraz öncesi 107 ada 19) parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden ve davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.