Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2893 E. 2023/10181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, yargılama giderlerinin paylaştırılması ve davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın kısmen kabulü halinde, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre paylaştırılması ve reddedilen kısım için davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1507 Esas, 2022/2715 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/365 Esas, 2022/241 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişitir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilllerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, ... köyü, 141 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının bulunmadığını, davacının zararının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatı bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın İran - Gürbulak sınır kapısına yakın olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla çok değerli olduğunu, bedelin çok düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artışı verilmemesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, yargılama giderinin hatalı hesaplandığını, müvekkil idare lehine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazın kuru arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faiz oranının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğunu; ancak dava konusu taşınmazın karayoluna doğrudan cephesinin bulunmaması ve yerleşim birimlerine mesafesi gözetilerek %30 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiği, 04.10.2022 tarihli ve 31973 sayı ile Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesine ait 28.07.2022 tarihli ve 2018/32734 Başvuru numaralı ihlal kararında da açıklandığı üzere kamulaştırmasız el atma davalarının kısmen kabulü halinde, reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi yönünden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında objektif değer artışının daha yüksek oranda belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davanın kısmen kabulüne karar verildiği gözetilerek, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre taraflar üzerinde bırakılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

4. Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte reddedilen kısım yönünden davalı idare lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği vekâlet ücreti verilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; 5 numaralı bendinde yer alan ''davalı kurumdan alınarak davacılara verilmesine'' ifadesinin çıkarılmasına, yerine ''1.490,53 TL'lik kısmının davalı taraftan, 3.370,92 TL'lik kısmının davacı taraf üzerinde bırakılmasına'' ifadesinin yazılması,

3. 7 numaralı bendinde yer alan ''davalı kurum lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına'' ifadesinin çıkarılmasına, yerine '' Davalı kurum kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi vekâlet ücreti olan 45.026,67 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.