Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3183 E. 2023/6759 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesisi yerine konulan 2942 sayılı Kanun'un 31/b maddesi uyarınca konulan şerhin terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kamulaştırma yapılmadan geçirilen enerji nakil hattı sebebiyle idare lehine irtifak hakkı tesisi yerine 2942 sayılı Kanun'un 31/b maddesi gereğince şerh konulmasının yasal düzenlemenin amacına aykırı olduğu gerekçesiyle şerhin terkinine karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine,Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 625 parsel ( yeni 101 ada 385 parsel) sayılı taşınmaz üzerine davalı kurum tarafından tesis edilen şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece süresi içerisinde çok sayıda dosyada ilgili tapu ve kadastro müdürlüklerinden tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmasına rağmen gerek pandemi ve gerekse söz konusu Tapu Müdürlüklerinde yeteri kadar personelin bulunmaması nedeniyle tescil işleminin yapılamadığını, idareye izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, davanın karar verilmesine yer olmadığı şeklinde reddine karar verilmesi ve tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesi gerektiğini, davalı idarece kesinleşen mahkeme kararları ile kazanılmış haklarının zayi olmaması, tescil işlemlerinin gerçekleşmesi ve usul ekonomisi gereği dava konusu yapılan taşınmazların tapu sicillerine bu şerhlerin konulmasının talep edildiğini, dava konusu şerh her ne kadar müvekkil şirket tarafından talep edilmiş ise de tapu müdürlüğü tarafından tesis edilmiş olup yapılan işlemlerin tümü idari işlemler olup şerhin terkinine ilişkin açılacak davalarda İdare Mahkemesi görevli olup adli yargıda açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın öncelikle hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 625 parsel (yeni 101 ada 385 parsel) sayılı taşınmazda davacının hissesi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince konulan şerhlerin terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; henüz ön inceleme yapılmadan, müvekkil idarece dava konusu taşınmaz üzerine konulan 31/b şerhinin terkin edildiğini, yerel Mahkemece şerhin kaldırılması nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde haksız ve usule aykırı bir şekilde müvekkili İdare aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmettiğini, davalı şirketin kamu hizmetini yerine getirdiğini, bu kamu hizmet sırasında kamulaştırma işlemi yapılarak taşınmaz sahibine kamulaştırma bedelinin ödendiğini ancak bazı nedenlerle tüm kamulaştırma işlemlerinin yapılamadığını, bu durumda taşınmaz maliklerinin idareye ve/veya mahkemeye başvurması ve gerekli şartları taşıması halinde, tespit edilen bedelin kendilerine ödendiğini, dava ve tescil sürecinde ise bazı hallerde kesinleşen mahkeme kararlarına rağmen kazanılmış hakların uygulanmasının mümkün olmadığını, bu durumların önüne geçmek için idare lehine düzenlenen 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde, dava konusu yapılan taşınmazların tapu sicillerine bu şerhlerin konulmasının talep edildiğini, şerhin konulduğu tarihten önce, dava konusu taşınmaz ile ilgili mahkeme nezdinde 2942 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak açılmış bir dava bulunduğunu, ilgili şerhin dava ve tescil işlemleri sonuçlanıncaya kadar konulduğunu, ilgili yazı gereği mahkeme kararı sonucu tescil işlemleri gerçekleştiğinde herhangi bir süreye tabi olmayan şerhin tapu müdürlüğü tarafından resen kaldırılmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte şerhin uzun bir süre kaldırılmaması halinde dava konusu edilebileceğini, bu sürenin en az 2 yıl olarak kabul etmek gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin 2 yılın çok altında olduğunu, idareye yapılacak bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından açılan davanın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, talebin idari yargıda görülmesi gerektiğini, şerhin kaldırılması için gerekli şartların oluşmadığını, açıklanan sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca satılamaz şerhinin konulmasının maddenin düzenleme amacına uygun düşmediği, bu nedenle dava konusu şerhin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla mahkemece şerhin terkinine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemekle birlikte, dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde taşınmazda 19.03.2020 tarihli 558 yevmiye numaralı ve 22.04.2020 tarihli ve 611 yevmiye numaralı iki adet şerh bulunduğu ve dava dilekçesinde davacının davalının 06.03.2020 tarihli ve 28245 sayılı yazısı ile konulan 19.03.2020 tarihli ve 558 yevmiye numaralı şerhin kaldırılması talep edildiğinden mahkemece 19.03.2020 tarihli ve 558 yevmiye numaralı şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerekiği halde talebi aşar şekilde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden ve İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden sonra dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22 inci maddesinin (a) bendine göre yenileme çalışmaları yapıldığı ve yeni tapunun oluştuğu anlaşılmış olup, yeni oluşan tapu kaydına göre hüküm kurulması gerektiğinden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca konulan şerhin terkini istemine ve vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.