"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/189 Esas, 2023/8 Karar ( İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/457 Esas sayılı dosyası)
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmazın 4.168,35 m² ve 351,65 m²lik kısımlarının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın ... Caddesi üzerinde yer aldığını, çevresinde depolama, tamirhane, atölye tipinde yapılaşmalar olduğunu ve taşınmaz için belirlenen metrekare birim değerinin emlak vergi değerinin altında kalmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.07.2013 tarihli ve 2012/395 Esas, 2013/443 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.07.2013 tarihli ve 2012/395 Esas, 2013/443 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki kayıtlara göre 2012 yılında dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas değerinin 916,04 TL, emsal alınan ... parselin değerinin ise 229,01 TL olduğu, bu durumda dava konusu taşınmaz vergi değerleri bakımından emsal taşınmazın değerinden daha fazla olduğu hâlde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda vergi değerlerine ters düşecek şekilde emsal taşınmazdan daha değersiz olduğunun kabulü, emsalin dava konusu taşınmaza uygun bir emsal olmadığı izlenimini uyandırmakta olup, İzmir gibi büyükşehirlerde dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve uygun emsaller bulunabileceği halde dava konusu taşınmaz ile benzer özellikler taşımayan yanıltıcı olma olasılığı yüksek bu taşınmazı somut emsal olarak değerlendiren bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz 4.520 m² olup 4.168,35 m²sinin kamulaştırıldığı, kamulaştırılan alan dışında kalan 351,65 m²lik bölümün gerek yüzölçümü gerekse konumu ve geometrik durumu itibarıyla kullanım bütünlüğü bozulduğundan arta kalan kısımda değer kaybı olacağı düşünülmeden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda değer kaybı verilmeyerek düşük kamulaştırma bedelinin belirlenmiş olmasının, ayrıca davacı idare harçtan muaf olduğu halde Mahkemece davacıdan karar ve ilam harcının alınmasına hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 31.01.2017 tarihli ve 2015/78 Esas, 2017/53 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 31.01.2017 tarihli ve 2015/78 Esas, 2017/53 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; asıl dava bakımından hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kıyasi emsal olarak incelenen taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, ayrıca raporda emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmediği ve dava konusu taşınmaz ile kıyasi emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmaz ile emsalin aynı değerde olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsalden daha değersiz olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde bedel belirlendiği; birleştirilen dava bakımından ise taşınmazın birleştirilen davaya konu olan bölümü için birleştirilen dosyanın dava tarihi olan 24.09.2014 tarihi itibarıyla değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, asıl dava tarihine göre belirlenen metrekare birim fiyatı esas alınması doğru olmadığı gibi, taşınmazın metrekare birim bedelinin 2014 yılı arsa metrekare rayiç bedelinin altında kalacak şekilde tespiti nedeniyle de yapılan karşılaştırmanın inandırıcı bulunmadığı, asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmek suretiyle infazda tereddüte yol açılması, kabule göre de dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından %40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından fazla depo edilen 184.873,49 TL’nin iadesine ilişkin hüküm kurulmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan farklı özelliklere sahip olduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, Yargıtayın bozma kararında yer alan arsa metrekare rayiç değerinin altında bedel tespit edilmemesi yönündeki bozma sebebinin gereğinin yerine getirilmediğini, raporda ... Asfaltı için açıklanan arsa beyan değerlerinin dava konusu taşınmaz ile ilgisinin bulunmadığı belirtilerek yine emlak vergi değerinin altında değer biçildiğini, dava konusu taşınmaza çok yakın mesafede bulunan bir başka taşınmaz için İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/337 Esas sayılı dosyasında 2014 yılı itibarıyla 604 TL/m² değer biçildiğini, yine İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/12 Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza bitişik taşınmaz için aynı bozma kararının gereği yerine getirilerek çok farklı birim değeri belirlendiğini, yan yana olan parsellerin birim değerlerinin birbiriyle uyumlu olması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Buna karşın; aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza 110 metre mesafede yer alan ... parsel sayılı taşınmaz için İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/12 Esas, 2023/122 Karar sayılı dosyasında 24.09.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.255 TL/m² değer biçildiği ve bu parsele ilişkin kararın Dairemizce zemin metrekare birim bedeli dışındaki sebeplerle bozulduğu, yine aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza 675 metre mesafede bulunan 418 parsel sayılı taşınmaz için İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/43 Esas, 2023/41 Karar sayılı dosyasında 07.11.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.338,61 TL/m² değer biçildiği, nihayet dava konusu taşınmaza 300 metre mesafede bulunan ... parsel sayılı taşınmaz için İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/580 Esas, 2023/23 Karar sayılı dosyasında 16.12.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.052 TL/m² değer biçildiği ve bu parsellere ilişkin kararların Dairemiz denetiminden geçerek onandığı dikkate alındığında, dava konusu taşınmaz için 31.10.2012 değerlendirme tarihi itibarıyla 355,90 TL/m² ve 24.09.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 414,55 TL/m² değer biçilmesi suretiyle yakın konumda bulunan parsellere ilişkin bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
4. Tespit edilen fark 128.801,77 TL bedele ikinci karar tarihi olan 31.01.2017 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, son karar tarihi olan 10.01.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine hükmedilmesi hatalıdır.
5. Kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.
6. Kabule göre de; davacı idare tarafından fazla depo edilen 138.027,72 TL bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.