"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/24 Esas, 2022/140 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 192 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırması yapılmak suretiyle rayiç değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.01.2016 tarihli ve 2014/590 Esas, 2016/3 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.01.2016 tarihli ve 2014/590 Esas, 2016/3 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın İstanbul 3. Havaalanı Projesi kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 15.01.2013 tarihli ve 4727 sayılı Oluru ile davacı idare tarafından kamu yararı kararı alınarak Bakanlar Kurulunun 02.01.2014 tarihli ve 2014/5768 sayılı kararı ile acele kamulaştırılmasına karar verildiği, daha sonra kamulaştırma amacına uygun olarak yapılan 05.06.2014 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli İstanbul Bölgesi 3. Havalimanı Uygulama İmar Planında taşınmazın havalimanı alanında kaldığının anlaşıldığı, 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını gösteren 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kârın kıymet takdirinde nazara alınmayacağının düzenlendiği, bu nedenle taşınmaz kamulaştırma kararından sonra düzenlenen 1/1000 ölçekli imar planı içinde ise de, söz konusu imar planı kamulaştırma amacına uygun yapıldığından taşınmazın arsa olarak kabul edilemeyeceği gözetilip, taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre arazi olarak değer biçilmesi ve biçilen değere objektif değer artırıcı unsur oranı ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme sonucu bedel tespitinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20.09.2019 tarihli ve 2019/8 Esas, 2019/550 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.09.2019 tarihli ve 2019/8 Esas, 2019/550 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer arttırıcı unsurun %110 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göze fazla bedel tespiti, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, bu kısım için değer azalışına hükmedilmesi, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen kısmının derhal ödenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 olarak uygulanması gerektiğini, ilk bilirkişi raporundaki veriler dikkate alınmaksızın, yeniden ek rapor alınarak düşük bedel belirlendiğini, objektif değer artış oranının düşük uygulandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
16.11.2023. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.