"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı ... yönünden hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacı yönünden davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ... vekilinin davacı ... dışındaki davacılar yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Ş. Mahallesi 651 ada 5 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın imar planında park alanında kaldığını, davaya konu park, semt sahası ve spor aletleri kolaylıkla sökülebilir ve taşınabilir mahiyette olduğundan el atmanın kalıcı olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, idari yargının görevli olduğunu, zamanaşımı süresinin sona erdiğini, uzlaşma başvurusunda bulunulmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... yönünden kabulüne, ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu park, semt sahası ve spor aletleri kolaylıkla sökülebilir ve taşınabilir mahiyette olduğundan elatmanın kalıcı olmadığını, fiili elatmanın koşullarının bulunmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı madde hükmüne göre; 09.10.1956 - 04.11.1983 tarihleri arasındaki el atmalarda taraflara öncelikle uzlaşma şartı getirilmiş, 04.11.1983 sonrası el atmalarda ise uzlaşma şartı aranmaksızın el atılan taşınmaz bedeli 16.05.1956 tarihli ve 1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca davacıya ödenmesi gerektiğini, somut olayda, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan parkın 2016 yılında yapıldığı davalı kurumun kabulünden anlaşıldığından, davalı idarenin dava konusu taşınmaza fiilen el attığı tarihin 1983 sonrası oluşu dikkate alınarak yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik görülmediğini, bilirkişi raporunda kabul edilen mukayese oranı ile rayiç değerlerinin uyumlu olduğu gözetilerek her iki taşınmazı kıyaslamak suretiyle dava konusu taşınmazın değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, benzer şekilde daha evvel dairemizde incelenen .... Mahallesi 540 ada 1 parselin 2019 yılı m² birim fiyatının 1.955,91 TL belirlenmek suretiyle verilen kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/1437 Esas, 2021/1342 Karar sayılı ilamı ile onandığı, yine aynı mahalden dairemize intikal eden ve Dairemiz incelemesinden geçen ....Mah. 457 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza değerleme tarihi olan 17.07.2020 tarihi itibari ile 2.409,00-TL/m² değer biçildiği gözetildiğinde belirlenen birim fiyatının yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu anlaşıldığından davalı ...'nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın rayicinin yüksek belirlendiğini, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmü şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza davalı ... tarafından kamulaştırma işlemi yapılmadan fiilen el atılmış olduğu, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında yerinde olduğundan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin davacılardan ... yönünden miktar itibariyle REDDİNE,
2.Davalı idare vekilinin diğer davacılar yönünden tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.