"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/97 Esas, 2013/363 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı idare ile davalı ... vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.05.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalılar ... vd. vekili Avukat ... gelmiş, davalı idare vekili ile davalı asıl duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçelerinde özetle; Kars ili, ... ilçesi, Aydınkavak köyü 107 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölünde kaldığından terkinine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kuru arazi vasfında olduğunu, münavebe ürünlerinin hatalı olduğunu, masrafların düşük verim ve fiyatın yüksek alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması isteminde bulunmuştur.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; komşu parsellerin kamulaştırma dosyalarına %20 objektif değer artışı uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının % 4 olması, döner sermaye faizi, genel idarecilik giderlerinin masrafa dahil edilmemesi, arta kalan kısımda değer kaybı verilmesi ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare ve davalılar ... vd. vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekmektedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda münavebe ürünü olarak alınan buğday, fiğ ve patatesin değerlendirme tarihi olan 2012 yılı itibarıyla dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kilogram satış fiyatları Tarım ve Orman Bakanlığı İlçe Müdürlüğünden getirtilip rapor denetlenerek hüküm kurulmalıdır.
4. Taşınmazın değeri belirlenirken üretim giderlerine döner sermaye faizi ve genel idare giderleri dahil edilmemelidir.
5. Kabule göre de; 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir.
6. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması doğru ise de karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği gözetilmelidir.
7. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı ... vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalılar ... vd. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalı ... vd.'ne ödenmesine,
Davacı idare ve davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
07.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair bizim de iştirak ettiğimiz kabulü nazara alınarak; davalı tarafın açıkça, ''Yasal Faiz''in dışında bir "faiz"in uygulanmasını istediği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen ''Taleple bağlılık ilkesi'' kapsamında değerlendirilebilecek bir talebi de bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığım, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen kararın ''Değerlendirme'' bölümünün 6 No.lu bendinde yazılı olan gerekçesine açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. 07.11.2023