"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/490 Esas, 2022/3736 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/218 Esas, 2021/312 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 27.01.2023 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz karar ve temyiz yoluna başvuru harcının muhtıraya rağmen tamamlanmadığından temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Ek karar davalı vekilince temyiz edilmemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 911 (yeni 109 ada 73) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde etrafı tellerle çevrili, kooperatif suyu ile sulama imkanı olan, yaşı itibarıyla da verim çağına gelip sezonunda hasadı yapılacak olan trilye zeytin ağaçlarının mevcut olduğunu, taşınmazın asfalta sıfır mesafede olup, ... Mahallesine (Köyüne) 900-950 m² uzaklıkta, Salihli Organize Sanayi Bölgesine 6 km uzaklıkta, Salihli ilçe merkezine ise 18 km uzaklıkta, içme suyu ve elektrik imkanına sahip, ileride tarla vasfının, arsa vasfı olarak ve/ veya ticari alan vasfı olarak değişme ihtimali yüksek olan bir taşınmaz olduğunu, kamulaştırma bedel tespiti ve tescili istenen taşınmazlar kamulaştırma işlemi sebebiyle iki kısıma ayrılmış olup, kamulaştırılmayan kısımların kullanılmasının ve tarım faaliyetlerinin güç hale geldiğini, kamulaştırılmayan kısımların değerinin ciddi oranda düşmesine sebep olduğunu, bu hususun keşifte dikkate alınmasını bedelin buna göre belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, münavebenin hatalı yapıldığını, ağaç bedelinin yüksek hesaplandığını, tespit edilen kamulaştırma bedeli ile idarenin yaptırdığı kıymet takdiri arasında çok fark bulunduğunu, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini belirterek, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak % 4 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle değer biçilmesinin uygun olduğu; ancak bilirkişi raporunda masrafların brüt gelirin 1/3'ü oranında alındığı üretim masraflarının brüt gelirin % 50'sini geçmediğinin anlaşılması halinde ekonomik tarım yapılabildiği kabul edilip resmi verilerdeki üretim masrafı toplamının esas alınması, üretim masraflarının brüt gelirin % 50'sinden fazla olması halinde ekonomik tarım yapılamayacağı kabul edilerek, bu durumda üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanması gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmaz öncesinde 911 parsel olarak kayıtlı iken toplam 5.908,81 m²'lik kısmının kamulaştırılmasına karar verildiği arta kalan ve ifrazen oluşan 23.429,52 m² yüzölçümlü 109 ada 27 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma amacına göre değer kaybı olacağının kabulü ile kamulaştırma bedeline % 1 oranında değer azalışı bedeli ilave edilmek suretiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan alanda değer kaybı olmayacağını, ağaç bedelinin yüksek belirlendiğini, masraflar düşük alındığından bedelin yüksek belirlendiğini ve idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, Salihli ilçesi, ... Mahallesi 109 ada 79 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak taşınmaza değer biçilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekili yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.