Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3503 E. 2023/10535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, idarenin kamulaştırmasız el koyması nedeniyle taşınmazlarının bedelini ve ecrimisil talep etmektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ise de, bu eksikliğin düzeltilerek giderilebileceği değerlendirilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/351 Esas, 2020/110 Karar

KARAR : Açılmamış sayılması

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimsilin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların Hakkari ili, ... ilçesi,Bulak Mahallesi, 101 ada 16 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalı kurum tarafından hiç bir kamulaştırma yapılmadan bu taşınmazdan yol geçirildiğini, davalı idare müvekkiline ait taşınmazdan yol geçirdiği için söz konusu taşınmazdan müvekkilinin istifade etme imkanının ortadan kalktığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kamulaştırma bedeli olan 4.000,00 TL ve kiraya verememekten ötürü uğradıkları zarar için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL'nin davalı kurumdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacılar vekili 14.04.2016 tarihli duruşmada imzalı beyanı ile dava konusu parselin 101 ada 38 parsel olduğunu ve davaya bu parsel üzerinde devam edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza idarenin herhangi bir müdahalesinin olmadığını, müvekkil idarenin davacının arazisi üzerinde herhangi bir bina, duvar, vb. yapıları yapmasının söz konusu olmadığını, hiç bir şekilde davacıların kullanımının engellenmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 09.06.2016 tarihli ve 2014/196 Esas, 2016/289 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, Hakkari Belediye Başkanlığının 22.04.2014 tarihli yazısında, dava konusu taşınmazın uygulama imar planında kısmen konut alanı, kısmen resmi kurum alanı ve kısmen de yol olarak ayrıldığı bildirilmiştir. Mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazdan geçen yolun imar planına uygun olarak açılıp açılmadığı ve davalı idare tarafından yapılıp yapılmadığının belirlenerek husumetin hangi idareye ait olduğu tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.03.2020 tarihli ve 2019/351 Esas, 2020/110 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesi gereğince davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesinin birinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesi uyarınca davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararına ayrı bir bent olarak ''Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 nci maddesi gereğince 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı idareye verilmesine'' cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.