"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1530 Esas, 2022/2148 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/505 Esas, 2021/121 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 587 parsel sayılı taşınmazın idare tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, taşınmaz malikince Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/370 Esas, 2004/525 Karar numaralı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını, mahkeme sonucu hükmedilen bedelin ödendiğini, tebliğe rağmen tapu malikinin ferağ işlemini yaptırmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın ... adına tescili ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; aradan uzun yıllar geçtiğini, müvekkillerinin hangi taşınmazları kamulaştırdıklarını hatırlamadıklarını, bedel artırımı için murislerinin avukata vekâlet verdiğini, 25 yıl geçtikten sonra dava açılması ve yargılama gideri ile vekâlet ücreti talep etmelerinin doğru olmadığını, müvekkillerinin davaya sebebiyet vermediklerini, Anayasa Mahkemesi kararı gereğince davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi tescil hükmünün takyidatlardan ari olarak kurulması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı,ne var ki davayı ilk celseden önce davayı kabul eden ... dışındaki davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil işlemi için ferağ da vermediklerinden adı geçen davalılar yönünden aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderleri davacı idare üzerinde bırakılacaktır hükmü gereği ve vekâlet ücreti de yargılama giderlerinden olduğundan, ayrıca Anayasa Mahkemesinin bu husustaki kararları dikkate alınmadan dava açılmasında kusuru bulunmayan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken aykırı olarak davacı idare idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24.04.2001 - 4650/21 md.) 17 nci maddesi
3. 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanun’a İşlenemeyen, 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile eklenen Geçici Madde 1 inci maddesi şöyledir:
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "taşınmazı mülkiyetinin kazanılması" başlıklı 705 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
''Mahkeme kararı, cebr-i icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır"
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden ; 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin koşulları oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılar ... vd. vekilinden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.