"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1158 Esas, 2023/34 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/258 Esas, 2020/98 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın irtifak hakkının davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 1960 ada 4 parsel sayılı taşınmazın irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılmak istenen enerji nakil hattından dolayı müvekkillerinin uğrayacağı tüm zararların tam hesaplanarak müvekkillerine ödenmeden herhangi bir hukuki ve maddi müdahaleyi kabul etmediklerini, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 438,01 m²lik alanda davacı idare lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kıymet takdir komisyonunca tespit edilen kısmın davalılara hisseleri oranında derhal bakiye bedelin ise kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve kesinleşen karara göre hak sahiplerine ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede taşınmazlar var iken farklı mahalledeki taşınmazın emsal alınmasının doğru olmadığını, binanın tamamlanma oranının yanlış hesaplandığını, yapının hangi yıl yapıldığı raporda belirtilmediğinden % 25 yıpranma payı alınmasının doğru olmadığını, bedeli hesaplanan ağaçlara yukarıdan geçen telden dolayı bir zarar gelmediği için ağaç bedelinin hesaplanmaması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, öncelikle 20.06.2022 tarihli ara kararı ile bakiye 200.567,00 TL bedelin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler bedele yansıtılarak kararın kesinleşmesi beklenmeksizin bu güne kadar işlemiş faiz ve nemalarıyla davalılara ödenmesine karar verilmiş, emsal alınan taşınmazın yargı denetiminden geçen ve Yargıtay kriterlerini karşılayan uygun emsal olduğu, parsel civarındaki emsallerin bilirkişi raporunda gerekçeli biçimde değerlendirilerek bölge rayicini yansıtmadığı, bu taşınmazlar üzerinde yapıların bulunduğu, yapı bedellerinin dahi satış bedelinden yüksek olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan yapı değerinin hesaplanmasında Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Tablosunun esas alınmasının usule uygun olduğu, yapılan hesaplamanın denetlenmesi sonucu 2019 yılına ait verilerle uyum içinde bulunduğu, irtifak hakkının taşınmazın tamamında meydana getireceği değer düşüklüğü kamulaştırma bedeli olarak tespit edildiğinden taşınmaz üzerinde bulunan bina ve ağaçların zarar görüp görmediğine bakılmaksızın değerlerinin kamulaştırma bedeline eklenmesinin de usule uygun olduğunun belirtildiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu madde hükmü göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de doğru ve yerinde olduğu, bilirkişi heyetince yapılan hesaplama ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin önceki emsallere uygun ve bölge rayicini yansıtan düzeyde bir bedel olarak değerlendirildiği, açıklanan bu sebeplerle mahkeme kararı yerinde görülerek; davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararı temyiz temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Mersin ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1960 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alınarak değer düşülen oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesine, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.