"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1427 Esas, 2023/138 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/132 Esas, 2022/294 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil istemlerine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat ve ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Mahkemece davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin tazminat talebi yönünden gerekli şartları sağladığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kars ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 1417 ada 17 parsel ile 1417 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davalı kurumlarca yüksek gerilim trafosu ile enerji nakil hattı yapıldığını, bu işlemler için kamulaştırma işlemi yapılmadığından bahisle öncelikle yapılan müdahalenin menine, 5 yıllık ecrimisil bedelinin tahsiline, olmadığı taktirde kamulaştırma bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TEDAŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul yönünden haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, bahse konu dava hakkında verilmiş bir kesin hüküm olması durumunda davanın bu yönden de reddini talep ettiklerini, ayrıca davanın yasal süresi içerisinde açılmadığı takdirde zamanaşımı yönünden de reddini talep ettiklerini, davacı tarafın men'i müdahale ve ecrimisil talebi mevcut olduğunu ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereği her ikisinden de ... EDAŞ'ın sorumlu olması gerektiğini, enerji nakil hatları tesis edilirken elektrik tellerinin en makul yükseklikten geçirildiğini, zemin üzerinde yer alan taşınmaz ve nesnelere zarar vermeyecek en yüksek tedbirlerin alındığını, ecrimisil bedeli tayin edilebilmesi için el atma tarihinden itibaren bu yerin kullanılamamasından dolayı kazanç kaybına uğraması gerektiğini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ile dava konusu taşınmaz üzerindeki pilon yeri, irtifak hakkı ve ecrimisil bedelinin davalı idarelerden tahsiline, davalı idareler adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava dilekçesinde ecrimisil ve men'i müdahale taleplerinin olduğunu, ecrimisil talebine konu alacaklar sadece kira alacağından ibaret olmayacak ayrıca dava konusu taşınmaz üzerinde yararlanma tasarruftan mahrum kalınan zararlar da dahil diğer tüm zararların da hesaplanması gerektiğini, taşınmaz üzerinde tesis edilen enerji nakil hatları ve pilon direklerinin 1972 yılında yapıldığını, mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmaz üzerinde neredeyse 50 yıldır serbestçe tasarrufta bulunmasına engel teşkil eden kamulaştırmasız el atmaya ilişkin hükümde geçen bedellerin oldukça düşük kaldığını, söz konusu nakil hatları ve pilon direklerinin bulunmasının insan sağlığı ve canlı gelişimi bakımından tehlike arz ettiğinin bilirkişi raporlarında uzman değerlendirmelerinde de mevcut olduğunu, taşınmaza yapılan müdahalenin yaşama hakkına müdahale niteliği taşıdığını, öncelikle direk ve enerji nakil hatlarının kaldırılmasını ve ecrimisil ödenmesini aksi halde, 2 parsel yönünden taşınmazın tamamının kamulaştırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına dayanılarak verilen hükmün bozulması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik düzenlendiğini, taşınmazın metrekare birim fiyatının çok fahiş hesaplandığını, raporda belirtilen irtifak hakkı bedelinin dava konusu mülkiyetin kamulaştırılması halinde hesap edilen bedelden fazla olduğunu, taşınmazın konumu dikkate alındığında miktarın yüksek olmasına imkan olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının emsal davalara göre tespit edilmesi gerektiğini, hattın altında kalan ürünlerde taşınmaz malikinin bir gelir kaybının söz konusu olmadığını, taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hatlarının taşınmazın değerini düşüreceği tespiti gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın üstün vasıf ve nitelikleri olan, yüksek değer arz eden, ağaçlandırmaya, tarıma ve yerleşmeye veya benzer faaliyetlere açık ve uygun arazi niteliğinde olmadığını, taraflardan birinin idare olması açılan davalarda zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu ... 1417 ada 46 parsel numaralı taşınmazda müvekkil kuruma ait enerji iletim hattı ve direk tesislerinin bulunmadığını, emsal kıyaslamasının piyasa koşullarına göre objektif veriler ışığında yapılmadığını, taşınmazın somut verilere dayanmayan subjektif ifadelerle değerinin artırıldığını, kıymet düşüklüğü bedeli haricinde değer düşüklüğü hesabı yapıldığını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon bedelinin tespit edilmesinde, dava konusu taşınmaza davalı TEDAŞ ve dahili davalı TEİAŞ'ın sorumluluğunda 04.11.1983 öncesi el atıldığından, davacının ıslah talebi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne (ecrimisil bedeline) hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak davacının terditli davasında öncelikli talebi olan müdahalenin men'ine(pilon ve enerji nakil hattının kaldırılması) kararı verilmesi gerekirken irtifak ve pilon bedeline hükmedilmesi, dava konusu taşınmazların arta kalan kısmında değer azalışı uygulanması ve 04.11.1983 öncesi el atıldığından dolayı maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden ayrıca 04.10.2022 tarihli ve 31973 sayı ile Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesine ait 28.07.2022 tarihli ve 2018/32734 başvuru numaralı ihlal kararında da açıklandığı üzere kamulaştırmasız el atma davalarının kısmen kabulü halinde, reddedilen kısım yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi mülkiyet hakkının ihlali olarak kabul edilmiş olmakla, davalı kurum lehine reddedilen kısım yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu talep müdehalenin meni ve ecrimisil olduğundan nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ecrimisil bedelinin her iki kurumdan da alınması gerektiğini, ecrimisil bedelinin düşük belirlendiğini, meni müdahale kararı yönünden itirazlarının olmadığını belirterek ecrimisil yönünden ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı TEDAŞ vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı TEİAŞ vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiş ayrıca 12.04.2023 tarihli ek beyan dilekçesi ile davaya konu taşınmazlardan 1417 ada 2 parsel yönünden taraflarınca Kars Asliye Hukuk Mahkemesinde 2023/80 Esas sayılı dosyada bedel tespit tescil davası açtıklarını bu davanın sonucu verilecek karar ile müdahalenin meni taleplerinin konusuz kalacağını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, öncelikle kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve ecrimisil aksi halde tazminat ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Kars ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1417 ada 46 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı idare tarafından usulüne uygun kamulaştırma yapılmadan fiilen el atıldığından davacının talebi dikkate alınarak müdahalenin menine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı TEDAŞ vekillerinin tüm, davalı TEİAŞ vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Dava kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebine ilişkin olup, iş bu davanın hukukî dayanağı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı olup, genel usul hükümlerine tabi dava olduğu gibi Bölge Adliye Mahkemesi kararı gerekçesinde belirtilen karar bireysel başvuru istemine ilişkin olup uyuşmazlığa özgü verilen bir karar olduğu gibi herhangi bir somut norm denetimine konu olmadığı gözetildiğinde kısmen kabul kararı verilen eldeki davada davalı idarenin yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması hatalı olduğu gibi reddedilen miktar üzerinden davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
5.Davaya konu 1417 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında Kars Asliye Hukuk Mahkemesinde 2023/80 Esas sayılı dosyada bedel tespit tescil davası açıldığı anlaşıldığından bu dosyanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Taraf Vekillerinin Ecrimisil Taleplerine İlişkin Temyizi Yönünden;
Taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Taraf Vekillerinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davacı ile davalılardan TEDAŞ vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, davalı TEİAŞ vekilinin temyiz isteminin kısmen kabullü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı ile davalı TEDAŞ'tan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı TEİAŞ'tan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.