Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3666 E. 2023/11397 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın emsal değerinin, üzerindeki irtifakın ve ifraz sonrası oluşan durumunun gözetilerek hesaplanması gerektiği, ayrıca kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılması nedeniyle adli yargının görevli olduğu ve taşınmaza hukuken el atıldığı gözetilerek 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiğinden karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/99 Esas, 2022/1222 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/368 Esas, 2021/293 Karar (Birleştirilen Ankara 13. Asiye Hukuk Mahkemesinin 2020/936 Esas)

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi 63804 ada 8 parsel sayılı taşınmazın imar planında park ve kentsel rekreasyon alanı olarak ayrıldığını, davalı idare tarafından taşınmaza kamulaştırma yapılmadan el atıldığını belirterek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi 63804 ada 8 parsel sayılı taşınmazın imar planında park ve kentsel rekreasyon alanı olarak ayrıldığını, davalı idare tarafından taşınmaza kamulaştırma yapılmadan el atıldığını belirterek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, idari yargı yolunun görevli olduğunu, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, kesin hüküm ve husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargı yolunun görevli olduğunu, fiili el atmanın olmadığını, davacı ... tarafından Ankara 18. İdare Mahkemesinde dava konusu taşınmaz için açılan davada davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup iş bu davada kesin hüküm nedeni ile ret kararı verilmesi gerektiğini ve husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna varılmakla birlikte davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile davacının talebinin, dava konusu 63804 ada 8 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 15 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu anlaşıldığından bu parsel bakımından hesaplama yapılarak ve taşınmazın tapu kaydı üzerinde ... lehine tesis edilen eski irtifak nedeniyle değer düşüklüğü de dikkate alınarak hesaplanan davacı paylarına göre düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiş ve davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını belirtmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle.

5. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrası.

6. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi 63804 ada 8 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 15 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan irtifak şerhinin taşınmazın değerine olan olumsuz etkisi de dikkate alınmak ve taşınmazın ifraz sonrası oluşan son durumu gözetilmek suretiyle alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre kentsel rekreasyon alanı olarak ayrıldığı anlaşıldığından, 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1'in ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle gereği adli yargı görevli olup taşınmazın bedeline hükmedilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmaza hukuken el atıldığı gözetilerek 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmektedir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının asıl ve birleştirilen dosyalara ilişkin bölümlerinden harca ilişkin (3) numaralı bentlerinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan ve ıslah harcı olarak yatırılan harçtan mahsubu ile bakiye harcın talep halinde yatırana iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.