Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3667 E. 2024/845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin doğru tespit edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara ilişkin Yargıtay denetiminden geçmiş dosyalardaki bedeller ve bilirkişi raporu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1174 Esas, 2021/1897 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/316 Esas, 2019/123 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin isitnaf itirazının esastan reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, ... Mahallesi, 201 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfına haiz olduğunu, kurum tarafından belirlenen kamulaştırma bedelinin düşük olduğunu belirterek gerçek bedelin mahkeme tarafından belirlenmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olduğu halde, arsa kabul edilmek suretiyle yüksek bedel tespit edildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi kurulu raporunun hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, kararda faiz türünün belirtilmediğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ... Verdioğlu vekili istinaf dilekçesinde; tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

4. Davalılar ... vd vekili istinaf dilekçesinde; usulüne uygun emsal incelemesi yapılmadığını, düşük bedel takdir edildiğini, somut norm denetimi talep ettiklerini, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesini, üçer aylık vadeli hesapta bedellerin blokesi ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

5. Davalılar ... vd vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen bedelin az olduğunu, arta kalan kısımda değer kaybını az olduğunu, usulüne uygun emsal incelemesi yapılmadığını ileri sürmüştür.

6. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen bedelin düşük olduğunu, usulüne uygun emsal incelemesi yapılmadığını ileri sürmüştür.

7. Davalılar ... vd. Vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük olduğunu, faiz türünün hüküm fıkrasınnda gösterilmediğini, orta kalan için takdir edilen değer düşüklüğü oranının çok düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı kamulaştırma projesi kapsamında kamulaştırılan civar taşınmazlar için açılan davalar sonunda tespit edilen ve Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay tarafından, bedel tespitinin doğru olduğuna karar verilen dava dosyalarındaki bedel ile iş bu davadaki bedel uyumlu olduğundan, bilirkişi raporundaki miktar uygun bulunmuş, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilmiş, ancak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi 27.11.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin mülkiyet hakkı kaybına sebebiyet vermemesi için işbu karara kadar işlemiş nemalarıyla birlikte ödenmesine karar vermek gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde; güncel satışların emsal alınması gerektiğini, emsallerle ilgili ÜFE endeksinin dikkate alınmadığını, ÜFE'ye göre rapor tarihine bedelin taşınması gerektiğini, dava tarihine göre bedelin güncellenmesinin hatalı olduğunu, arsa olan dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, ... Mahallesi, 201 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi uygundur.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal kabul edilen satışlar, aynı kamulaştırma kapsamında kalan ve dava konusu taşınmaza komşu, benzer özeliklikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda da kullanılmış olup, tespit edilen metrekare birim fiyatı denetimden geçen dosyalar ile uyumludur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup,temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar ... vd.vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.