"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2244 Esas, 2023/248 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/619 Esas, 2019/439 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... Sokak 1430 ada 62 parsel üzerinde yer alan 16 kapı numaralı (eski numarası 49) taşınmazda paydaş olduklarını, ana taşınmazın ortak alanı olan bahçenin davalı tarafından etrafının çevrildiğini, ana taşınmazdan ayırdığını, ortak alanda yer alan verandayı müştemilatla birleştirdiğini, ortak alan bahçeye beton dökerek, üzerini granit seramik kapladığını, bahçe ile yol arasına kapı inşa ederek ana taşınmaza ait müştemilat ve bahçeyi birleştirerek müstakil ev haline getirdiğini, davalının ortak alan olan apartman bahçesine diğer maliklerin girmesine izin vermediğini ifade ederek, bu nedenlerle müşterek yerlere yapılan haksız müdahalenin önlenmesine, projeye aykırı kısımların yıkılmasına, eski hale getirilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmektedir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu taşınmazla ilgili 2 adet proje olduğunu, ilk projenin 1967 tarihli olduğunu ve maliki oldukları 62 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümün bu projede müştemilat olarak kayıt edildiğini ve ayrı bir parsel numarası almasının kararlaştırıldığını, devamında dava konusu binaya çekme kat yapıldığını ve tadilat projesi hazırlanırken içine müştemilat kısmının da katıldığını ve kat mülkiyetine geçildiğini, kat mülkiyetinin kurulması esnasında müstakil haldeki müştemilat ve önündeki bahçe alanı ile birlikte 9 nolu bağımsız bölüme 13/40 arsa payı verildiğini, ana taşınmaz arsa metrajının 489,00 m² olduğunu, 9 nolu bağımsız bölüme verilen 13/40 arsa payının 159,00 metrekareye isabet ettiğini, müştemilatın önündeki bahçe alanının müştemilata ait olduğu kabul edilerek, bu payın verildiğini, müvekkilinin bu pay içindeki alanı kullandığını, davacıların 62 parselde yer alan binanın arka ve yan kısmında yer alan bahçe alanlarını kullandıklarını, müvekkilinin ise bu alanları kullanmadığını, dava konusu 9 nolu müştemilat ve önündeki alanın 1967 yılından beri tellerle çevrili olarak kullanıldığını, müvekkilinin de bu alanın müştemilata ait olduğunun beyan edilmesi üzerine şimdiki durumunu görerek iyi niyetle satın aldığını, dava konusu taşınmazda ikamet etmeyen iki bağımsız bölüm malikinin elli yıldır aynı şekilde kullanılan bu alanla ilgili suiniyetle ortak alana müdahale gerekçesiyle dava açtıklarını, 10.12.2018 tarihli itiraz dilekçesinde ise dava konusu müştemilatın 50 yıldan fazla süredir aynı şekilde, etrafı tellerle çevrili özel bahçe alanına sahip halde kullanıldığını, müvekkilinin taşınmazı bu şekliyle yüksek bedel ödeyerek aldığını, taşınmaz satın alındığı esnada bu tellerin ve çitlerin mevcut olduğunu, ana taşınmazdaki diğer maliklerin bağımsız bölümlerine isabet eden ortak alanları kullandığını, bu nedenle müvekkilin de müştemilat önündeki arsa payına denk düşen alanı kullanması gerektiğini ifade etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; projeye aykırı olduğu iddia edilen duvar ve diğer kısımları kendisinin yapmadığını, bunların bağımsız bölümü satın aldığı tarihten çok önce yapılmış olduğunu, kat mülkiyetine geçilirken müştemilatın 9 numaralı bağımsız bölüm olarak tescil edildiğini ve bahçesi ile birlikte kullanıldığından arsa payının da 13/40 olarak belirlendiğini, yaklaşık 50 yıl önce yapılan eklentinin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık,tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunulduğu, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
3. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.