"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/390 Esas, 2023/20 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ecrimisil yönünden kısmen kabulüne, tazminat yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1965 ada 12 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yıllar önce fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için 27.03.1973 tarihli parselasyon planına göre düzenleme ortaklık payı olarak 1.045 m² kesildiğini, dava konusu taşınmaz için 1353 m²nin düzenleme ortaklık payı olarak kesilmesi gerekirken 1.045 m² kesildiğinin tespit edildiğini, eksik kesilen 308 m²nin yola giden olarak ayrılan 1.236 m²den düşülerek kalan 928 m²nin kamulaştırmasız el atmaya konu olabileceğini, 308 m²nin zayiat olarak ayrılmasından dolayı bedelsiz terkin edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 10.10.2013 tarihli ve 2012/508 Esas, 2013/521 Karar sayılı kararı ile davanın ecrimisil yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 10.10.2013 tarihli ve 2012/508 Esas, 2013/521 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.05.2014 tarihli ve 2014/797 Esas, 2014/13177 Karar sayılı kararı ile mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak taşınmazın arsa niteliğinde olduğu anlaşıldığından ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan deliller sorulmak suretiyle tespit edilmesi, taraflara emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil bedelinin tesbiti için mahallinde yeni bilirkişi kurulu eşliğinde sadece ecrimisil yönünden keşif yapılarak alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.12.2018 tarihli ve 2015/14 Esas, 2018/722 Karar sayılı kararı ile davanın ecrimisil yönünden kısmen kabulüne, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 11.12.2018 tarihli ve 2015/14 Esas, 2018/722 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 31.10.2019 tarihli ve 2019/5460 Esas, 2019/17260 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazların getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin resen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra takip eden dönemler için, ÜFE'deki artış oranları dikkate alınmak suretiyle alacak miktarının hesaplanması gerektiği, Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden yazılı şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 16.09.2021 tarihli ve 2020/590 Esas, 2021/757 Karar sayılı kararı ile davanın ecrimisil yönünden kısmen kabulüne, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 16.09.2021 tarihli ve 2020/590 Esas, 2021/757 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2021/15191 Esas, 2022/9617 Karar sayılı kararı ile bozmadan sonra ıslah yapılamaz kuralı uygulanmaksızın ecrimisil bedeli yönünden bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna göre harcı ödenen ıslah kapsamında toplam 48.067,38 TL bedel yönünden ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, kabule göre de davacılar vekilinin bozma kararından sonra verdiği ikinci ıslah dilekçesi hukuken geçersiz kabul edilerek, dava dilekçesindeki ecrimisil miktarı ve ilk ıslah dilekçesindeki tazminat miktarı üzerinden hüküm kurulduğu halde, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine hükmedilerek, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranında dağıtılması ve dava dilekçesindeki miktar üzerinden ecrimisile hükmedildiği halde 500 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ecrimisil yönünden kısmen kabulüne, tazminat yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisil yönünden son bozma kararı sonrasında alınan 07.12.2022 tarihli bilirkişi raporu ve 09.12.2022 tarihli talep artırım dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, ecrimisil isteminin son 5 yıl ile sınırlandırılmasının mülkiyet hakkına aykırı olduğunu, yargılama giderlerinin eksik hesaplandığını ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece nispi harca hükmedildiğini ve kanun yoluna başvuru için müvekkili idareden bu harcın ödenmesinin talep edildiğini, öncelikle 26.11.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasındaki düzenleme uyarınca mahkeme harcının maktu olarak belirlenmesi ve fazla yatırdıkları harcın iadesi gerektiğini, kaldı ki davanın kamulaştırmasız el atma nedenine dayanan tazminata ilişkin kısmının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 12.05.2014 tarihli ve 2014/797 Esas, 2014/13177 Karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, davanın sadece ecrimisile ilişkin kısmı yönünden devam ettiğini, kesinleşmiş karar için temyize gidilemeyeceğinden buna ilişkin müvekkili idareden harç talep edilmesinin de yerinde olmadığını, ecrimisil olarak hesaplanan bedelin yüksek olduğunu, davacılara ait payın müvekkili idare adına tesciline ilişkin hükmün infazının mümkün olmadığını, dosyada usulüne uygun olarak alınmış koordinat değerlerini içeren bir fen bilirkişisi krokisi ve raporunun bulunmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili ve ecrimisil hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tescil hükmünün infazda tereddüt oluşturacak şekilde taşınmazın ifraz edilmesi şartına bağlı olarak kurulması doğru değildir.
3. Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığı anlaşılmakla hükmedilen tazminat yönünden maktu harca ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi harca ve vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "davacıların" kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkarılmasına, yerine "murisi Cemalettin Soner'in payı oranında tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline" ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının harca ilişkin (7) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Alınması gereken el atma tazminatı yönünden 179,90 TL maktu harç ile ecrimisil yönünden 3.283,48 TL nispi harç olmak üzere toplam 3.463,38 TL'lik toplam harç tutarının, 148,50 TL peşin harç ile 14.344,00 TL ıslah ve tamamlama harcı olarak tahsil edilen toplam 14.492,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.029,12 TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 3.463,38 TL'nin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine" cümlesinin yazılması ve hüküm fıkrasının vekâlet ücretine ilişkin (8) numaralı bendinde yer alan "86.033,74" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "9.200,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.