Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3817 E. 2023/11010 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti davasında, mahkemenin bozma kararına rağmen, irtifak hakkının değer düşürücü etkisini incelemeden karar vermesi uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının değer düşürücü etkisinin belirlenmesi için bozma kararında bilirkişi incelemesi gerektiğini belirtmiş olmasına rağmen, mahkemenin bu hususta inceleme yapmadan karar vermesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/467 Esas, 2023/52 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü 1678 (eski 266) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve diğerleri vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından yapılan kıymet takdir raporunda taşınmazın özelliğinin tarım arazisi olarak nitelendirilerek m² birim bedelinin 24,65 TL üzerinden toplam 306.363,02 TL olarak kamulaştırma bedelinin belirlendiğini; ancak davacı idarenin dava konusu taşınmazı tarım arazisi olarak değerlendirmesinin hukuken mümkün olmadığını, kamulaştırılan dava konusu taşınmazın ... Ağır Sanayi Bölgesinin hemen yanında yer almakta olup İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının cevabi yazıları, gerek İçtihadı Birleştirme kararları ve gerekse Bakanlar Kurulu kararları muvacehesinde tarım arazisi olarak değil arsa olarak değerlendirilmesinin ve emsal karşılaştırması suretiyle kıymet takdirinin yasal zorunluluk olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... ve diğerleri vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu parselde daha önce ... Elektrik A.Ş. tarafından m² birim bedeli 40,00 TL'den yaklaşık 3 yıl önce kamulaştırma yapıldığını; ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen ekonomik şartlar ve paranın değer kaybı hesaplanmadan hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın ağır sanayi bölgesinde olduğu beyan edilmiş ise de tarla olarak hesaplama yapıldığını, davaya konu taşınmazın arsa vasfında olduğunu beyan etmiştir.

III. MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 24.11.2015 tarihli ve 2014/183 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapudan terkinine ve bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 24.11.2015 tarihli ve 2014/183 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde, davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 4 olarak kabulü ile fazla bedel tespiti, dava konusu taşınmazın İzmir-...-Yeni Foça karayoluna, su ve elektrik kaynağına ve Bozköy yerleşim yerlerine olan mesafesi, bu yöredeki arazilerin sanayi amaçlı tesislerle dolu olması, ... ilçesinin turistik ve sanayi ağırlıklı bir yer olması gibi nedenlerin tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde % 500 objektif değer artışına neden olacağı dikkate alınmadan % 400 objektif değer artışı uygulayan rapora göre hüküm kurulmak sureti ile az bedele hükmedilmesi, taşınmazın tapu kaydında TEK Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından mahkemece bu irtifak hakkının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısımlarının yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında bu bölümlerde değer kaybı olmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde arta kalan bölümlerin toplamı üzerinden % 10 değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazla bedel tespiti, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için uygulanan objektif değer artışının yüksek olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... ve diğerleri vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdan geçen TEK lehine irtifakın dikkate alınmaması gerektiğini, zeytinlik yerine kuru arazi olarak değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, m² değerinin çok düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.

3. Davalılar ... ve diğerleri vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa olarak değerlendirilmemesi mülkiyet hakkı ihlali olduğunu, kamulaştırma bedelinin çok düşük tespit edildiğini, kalan kısımdaki değer azalışının dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi vasfındaki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir yöntemi esas alınarak biçilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmüştür.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı da gözetilerek bir kısım davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de gerekleri yerine getirilmemiştir. Dairemizce yapılan bozma ilamında; taşınmazın tapu kaydında TEK Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından mahkemece bu irtifak hakkının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği yönünden bozma yapıldığı halde bu hususta değerlendirme yapılmayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, davacı idare vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.