Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3845 E. 2024/156 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisilinin belirlenmesi ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelini talep aşarak hükmetmesi ve ecrimisil talebini reddetmesi hatalı görülerek, taşınmazın gelir getirici vasfı, konumu ve özellikleri dikkate alınarak ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/99 Esas, 2023/14 Karar (Birleştirilen Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/74 Esas, 2020/330 Esas)

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl, ecrimisil talebine ilişkin birleştirilen ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl davada saklı tutulan kısmın tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen kararlar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davalarda kamulatırmasız el atma nedenine dayalı tazminat taleplerinin kabulüne, ecrimisil taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çorum ili, Alaca ilçesi, ... Mahallesi 619 ada 11 parselde malik olduğunu, davalı idare tarafından taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın fiilen el konulduğunu belirterek belirlenecek tazminatın, 2011, 2012, 2013 yıllarına ilişkin ecrimisil bedelinin dava tarihinden faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen 2016/74 Esas sayılı davanın dilekçesinde özetle; 2010 yılında el atıldığından kamulaştırmasız el atma tarihinden tescile kadar geçen süre için belirlenecek ecrimisil bedelin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

3. Davacı vekili birleştirilen 2020/330 Esas sayılı davanın (ek davanın) dilekçesinde özetle; 107.456,78 TL tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçelerinde; taşınmazı kamulaştıracaklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ve 2013/119 Esas, 2016/68 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ve 2013/119 Esas, 2016/68 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın arazi olmadığı belirtilerek arsa vasfına göre tazminat ve ecrimisil bedeli belirlenmesi, arta kalan kısımda değer kaybına hükmedilmemesi, iki dava sebebiyle davacı lehine tek vekâlet ücetine hükmedilmesi ve tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemece Bozmaya Uyarak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 18.02.2020 tarihli ve 2017/254 Esas, 2020/47 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın ve ecrimisil talepli birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.02.2020 tarihli ve 2017/254 Esas, 2020/47 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; asıl davada emsal incelemesinin uygun olmadığı, soyut ifadelerle ecrimisil belirlendiği, birleştirilen ecrimisil davasının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemeninin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının kabulüne, tüm ecrimisil taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemeninin yukarıda tarih ve ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; delillerin iyi değerlendirilmediğini, üç kez keşfe gidildiğini, makul yargılanma hakkı ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, yetersiz emsaller ile düşük bedel tespit edildiğini, arazi olarak geçen dosyalarla arsa olarak değer tespit eden bu dosyadaki raporla belirlenen metrekare değeri arasında çok az fark olduğunu, bunun da raporun inandırıcılığını zedelediğini, emsal ile dava konusu taşınmazın kıyas tablosunun hatalı olduğunu, kavak ağaçlarının bedelinin az hesaplandığını, arta kalan kısmın değersizleştiğini, ecrimisil taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, mahkemenin ecrimisil hesabına ilişkin kira akitlerini resen araştırması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, itirazlarının gözetilmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin belirlenmesi ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak biçilen değer taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine göre uygun bulunmuştur.

3. Dava konusu taşınmazda bulunan kavak ağaçları bedeli Dairemizin bozma ilamlarında bozmaya konu edilmemiş, bozma ilamı sonrası hükme esas alınan raporda, İlk mahkeme kararı ile belirlenen ağaç bedeline uygun değer tespit edilmesinde usulen bir hata görülmemiştir.

4. Dairemiz bozma ilamına uygun olacak şekilde birleştirilen ecrimisil davasının reddine karar verilmesi de doğrudur.

5. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.

6. Asıl davada talep artırım dilekçesi akabinde kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat talebinin ağaç bedeli de dahil olmak üzere 262.606,56 TL, ecrimisil talebinin 15.794,54 TL olduğu gözetilmeden, talep aşılarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli olarak 269.641,65 TL bedele hükmedilmesi hatalıdır.

7. Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120 Esas, 2004/96 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir.

8. Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde açıklanması gereklidir.

9. Bu nedenle, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, mahkeme gerekiyorsa resen araştırma yapmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.

10. İlke olarak kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.

11. Hemen belirtilmelidir ki, her ne kadar emsal kira sözleşmesi sunulması, ecrimisil miktarının belirlenmesi açısından önem arzetmekte ise de taraflarca emsal sunulmaması veya sunulamaması durumunda mahkemece dava konusu taşınmazda müdahale edilen kısmın durumu ve dosyadaki diğer deliller değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği açıktır. Zira ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olup mahkeme gerekçesinde belirtildiği gibi taşınmazın bulunduğu mevkiideki diğer arsaların kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor iseler nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının ispat edilmesi ecrimsil hükmedilebilmesinin bir koşulu olmayıp bir delil niteliğindedir.

12. Somut olayda, asıl dava açısından boş arsa niteliğinde olan dava konusu taşınmazın bu haliyle ne şekilde gelir getirebileceği, taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alınarak keşif ve bilirkişi incelemesi gibi diğer delillerden faydalanmak suretiyle yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ecrimsil bedeli belirlenmesi gerekirken ecrimisil talebinin reddi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye ödenmesine,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.