"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/287 Esas, 2022/372 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/678 Esas, 2020/310 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine temsilcisi ile bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine temsilcisi dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ... ilçesi, Yamanlı Mahallesi 134 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi ile bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin nemalandırılarak bloke edildikten sonra bedele faiz işletilmesinin mükerrerliğe sebep olduğunu, bilirkişi raporunun subjektif yargılarla oluşturulduğunu, %10 objektif değer artışının isabetli olmadığını, aynı bölgede taşınmazların 14,50 TL bedelden geçtiğini, münavebeye yüksek fiyatlı ürünlerin seçildiğini ve bu nedenle taşınmazın kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiği belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalılar ... ile ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda taşınmazın vasfının doğru belirlenmediğini, sulama maliyetine ilişkin resmi veriler olmadan değerlendirme yapıldığını, objektif değer artışının daha yüksek olması gerektiğini, münavebenin hatalı olduğunu, taşınmazın özelliklerinin doğru tespit edilmediğini ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda taşınmazın vasfının doğru belirlenmediğini, sulama maliyetine ilişkin resmi veriler olmadan değerlendirme yapıldığını, objektif değer artışının daha yüksek olması gerektiğini, münavebenin hatalı olduğunu, taşınmazın özelliklerinin doğru tespit edilmediğini ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, sulama maliyetine ilişkin değerlendirmenin resmi veriler olmadan yapıldığını, aynı yörede bulunan başka taşınmazlara %15 objektif değer artışı uygulandığını, değerlendirmede taşınmazda bulunan meyve bahçesinin esas alınması gerektiğini, arazi üzerinde bulunan maddi değeri olan çit, ahır, baraka, basit yapı ve ağaç gibi ekonomik değeri olan şeylere değer biçilmediğini, sulu tarım vasıflı arazi ile bahçe vasıflı arazilerde hatalı tespit yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, taşınmazın yerleşim yerlerine uzaklığı ve konumu değerlendirildiğinde belirlenen %10 objektif değer artışının isabetli olduğu, seçilen münavebe ürünlerinin aynı yöreden Yargıtay'a intikal eden dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği, bu nedenle belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, bu suretle kamulaştırma bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Adana ili, ... ilçesi, Yamanlı Mahallesi, 134 ada 54 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın Seyhan Nehrinin ana kollarından cazibeli olarak sulandığı anlaşıldığından, sulu arazi niteliğinde kabul edilerek uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi, tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumludur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.