"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/315 Esas, 2021/872 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/11 Esas, 2019/165 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararının 10.05.2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ve davalı idare vekili Av....'e tebliğ olunduğu, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hükmün 25.05.2021 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleşme şerhi düzenlenmiştir.
Davalı idare vekili Av....'e yapılan tebliğin isim benzerliği nedeniyle kurum vekili olmayan avukata yapıldığı anlaşıldığından yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmış, idare vekiline Bölge Adliye Mahkemesi kararı 01.03.2023 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine süresinde temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılarak 25.05.2021 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (eski 782 ve 784 parseller) 113 ada 136 ve 145 parsel sayılı taşınmazlarının davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde çam ağaçları dikilmek suretiyle taşınmaza fiilen el atıldığını ileri sürerek taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tarla vasfındaki taşınmazların Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin değişik 17 nci maddesine göre mutlak koruma alanı içerisinde olduğunu ve davacının bu taşınmazlarda herhangi bir faaliyet yürütemeyeceğini ve bu sebeple de herhangi bir zararının bulunmadığını, dava konusu taşınmazların zilyetliğinin davalı idareye geçmediğini ve fiili el atmanın şartlarının oluşmadığını belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fiili el atmaya son verildiği, ağaçların kaldırıldığı anlaşılarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulun
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazdaki işlemlerden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün sorumlu olduğunu, davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, vekâlet ücretinin nispi hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazlara davalı idare tarafından 2014 yılında ağaçlandırma yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve yargılama sırasında söz konusu ağaçların sökülmek ve taşınmak suretiyle el atmaya son verildiği anlaşıldığından Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davadaki haklılık durumu nazara alınarak yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davalı idareye yüklenmesine dair verilen kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... Asliye Hukuk Mahkemesin tarafından idare vekilinin UYAP kaydının hatalı yapıldığı bu nedenle tebligatların kurum vekili olmayan Av. ...’e yapıldığını, tebligatın yanlış çıkarıldığının tespiti ile yeniden kararın tebliğe çıkartıldığını idaremiz süresi içinde temyiz yoluna başvurarak davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi geretiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 269 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından 2014 yılında ağaçlandırma yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve yargılama sırasında söz konusu ağaçların sökülmek ve taşınmak suretiyle el atmaya son verildiği anlaşıldığından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerindedir.
3. Dava tarihinde davacının haklılık durumu ve 1983 sonrası el atıldığı nazara alınarak yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davalı idareye yüklenmesine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. İlk Derece Mahkemesince hazırlanan 25.05.2021 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına,
2.Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.